İçinde ran olan 8 harfli 74 kelime var. İçerisinde RAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ran olan kelimeler listesine ya da Sonu ran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAR
2 Harfli Kelimeler
AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KADRANLI
- ...
- KILKIRAN
-
-
[isim]
Saçkıran
-
[isim]
Saçkıran
- SOKRANMA
-
-
[isim]
Sokranmak işi veya durumu
-
[isim]
Sokranmak işi veya durumu
- GARANTÖR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
-
[isim]
Kredi kartlarından doğacak her türlü borç ve yükümlülükten, kart sahibi olarak sorumluluğu bulunan gerçek veya tüzel kişi
-
[sıfat]
Güvence veren ve bunun gerçekleşmesini gözeten ve denetleyen (kimse, kuruluş veya devlet)
- KALDIRAN
-
-
[isim]
Bazı organları yukarıya doğru kımıldatan kas
-
[isim]
Bazı organları yukarıya doğru kımıldatan kas
- LABORANT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Araştırmalarda, laboratuvar deneylerinde yardımcı olarak çalıştırılan kimse
- "Röntgen hademesi ile laborantı kandırıp bir radyografisini çektirmişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Araştırmalarda, laboratuvar deneylerinde yardımcı olarak çalıştırılan kimse
- YARANMAK
-
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- "Vatanın hukukunu müdafaa etmek lazımken düşmana yaranmak bahanesi altında..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye, gözüne girmeye çalışmak
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- KURANDER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava akımı, cereyan
- "İçtiğim Fernet'in serinliği birdenbire kesildi; kuranderini duymaktan başka az evvel poyraz rüzgârı alan kalbim şimdi bir lav akıntısının altında!" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hava akımı, cereyan
- BALDIRAN
-
-
[isim]
Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı, ağı otu, baldırgan (Conium maculatum)
- "Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." (Aka Gündüz)
-
Bu bitkiden çıkarılan zehir, şeytantersi
-
[isim]
Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı, ağı otu, baldırgan (Conium maculatum)
- KARANFİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
-
Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
-
Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
- "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
- PARANOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
-
Paranoyaya tutulmuş
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
- YIPRANMA
-
-
[isim]
Yıpranmak işi
-
Doku bozukluğu
-
[isim]
Yıpranmak işi
- ARANILMA
-
-
[isim]
Aranılmak işi veya durumu
-
[isim]
Aranılmak işi veya durumu
- DAVRANIŞ
-
-
[isim]
Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket
- "Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet!" (Necati Cumalı)
-
Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı
-
Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü
-
[isim]
Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket
- PARANOYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı
- "Herkes birbirini kuşkuyla süzüyor. Toplumsal bir paranoya yaşıyoruz bugün." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı
- İBRANİCE
- ...
- BUZKIRAN
-
-
[isim]
Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi
-
[isim]
Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi
- FRANSALI
- ...
- MARANGOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta
-
[isim]
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta
- PRANGALI
-
-
[sıfat]
Prangaya vurulmuş
- "Bu iki katil ayaklarından bellerine kadar, bellerinden boyunlarına kadar iki kat prangalı idiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Prangaya vurulmuş