İçinde ran olan 8 harfli 74 kelime var. İçerisinde RAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ran olan kelimeler listesine ya da Sonu ran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAR

2 Harfli Kelimeler

AN, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARANJMAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düzenleme

DAVRANIŞ

  1. [isim] Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket
    • "Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet!" (Necati Cumalı)
  2. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı
  3. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü

FRANSALI
...
SOKRANMA

  1. [isim] Sokranmak işi veya durumu

YELKIRAN

  1. [isim] Yelkesen

ARANILMA

  1. [isim] Aranılmak işi veya durumu

RESTORAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Lokanta

VİRANLIK

  1. [isim] Viran yer
    • "Aydınlattığı yerin viranlığına, kuraklığına, kara, kırık ve yamuk mihraplarına..." (Halide Edip Adıvar)

PEDERANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Babaya yakışır biçimde

ORANLAMA

  1. [isim] Oranlamak işi, tahmin, kıyas

KIVRANMA

  1. [isim] Kıvranmak işi

YIPRANMA

  1. [isim] Yıpranmak işi
  2. Doku bozukluğu

FAKİRANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Fakir gibi, fakire uygun düşen
    • "Renksiz, fakirane bir hayat, cazibesiz ve yabancı bir erkek." (Reşat Nuri Güntekin)

KARANLIK

  1. [sıfat] Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan
    • "Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti." (Ömer Seyfettin)
    • "Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. [isim] Işık olmama durumu
    • "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." (Haldun Taner)
    • "Türkiye'nin güneşi battı, karanlığa gömüldük." (Burhan Felek)
  3. Yasalara, töreye uygun olmayan
    • "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)
    • "Bu kadar karışık ve karanlık bir mevzuda neye istinaden, hangi ... teşhis konulabilir?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
  5. Karışık
  6. [isim] Üzüntü, sıkıntı, perişanlık
    • "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DALKIRAN

  1. [isim] Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)
  2. Şiddetli esen rüzgâr

KADRANLI
...
KARANFİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
  2. Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
  3. Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
    • "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

GRANÜLİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi

FRANKLIK

  1. [sıfat] Frank değerinde olan
    • "Vitrinlerde üç yüz elli franklık kitaba hasretle bakacaksın." (Sait Faik Abasıyanık)

KURANDER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hava akımı, cereyan
    • "İçtiğim Fernet'in serinliği birdenbire kesildi; kuranderini duymaktan başka az evvel poyraz rüzgârı alan kalbim şimdi bir lav akıntısının altında!" (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü