İçinde ran olan 8 harfli 74 kelime var. İçerisinde RAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ran olan kelimeler listesine ya da Sonu ran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAR
2 Harfli Kelimeler
AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- REVERANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Selam veya teşekkür için eğilerek veya dizleri kırarak yapılan hareket
- "Kalktı, bir reverans ve bir çöküş; başını uzattı, ellerini yere koydu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Selam veya teşekkür için eğilerek veya dizleri kırarak yapılan hareket
- RANDIMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Verim
- "Orada evin randımanı artıyorsa burada da kulübün randımanı artacak." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
[isim]
Verim
- NOBRANCA
-
-
[sıfat]
Kaba, sert, kırıcı
-
[zarf]
Kaba, sert, kırıcı bir biçimde
-
[sıfat]
Kaba, sert, kırıcı
- PARANTEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayraç
- "Şimdi burada yeni bir uzun parantez açmak ve bu dağ gezintisi hikâyesinden çok gerilere dönmek ihtiyacını duyuyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şair bu kaba imalı latife parantezini çoktan kapatmış, şarkısına devam etmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Konunun dışında kalan söz ve yazı
- "Bu zorunlu parantezden sonra konumuza dönelim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ayraç
- FRANCALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İyi nitelikli undan yapılan ince uzun ekmek
- "Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
İyi nitelikli undan yapılan ince uzun ekmek
- KAVRANMA
-
-
[isim]
Kavranmak işi
-
[isim]
Kavranmak işi
- TİRANLIK
- ...
- KATRANLI
-
-
[sıfat]
Üzerine katran sürülmüş olan
-
İçine katran karışmış veya karıştırılmış olan
-
Birleşiminde katran olan
-
[sıfat]
Üzerine katran sürülmüş olan
- PRANGALI
-
-
[sıfat]
Prangaya vurulmuş
- "Bu iki katil ayaklarından bellerine kadar, bellerinden boyunlarına kadar iki kat prangalı idiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Prangaya vurulmuş
- DAVRANMA
-
-
[isim]
Davranmak işi
-
[isim]
Davranmak işi
- ÇALDIRAN
- ...
- KARANLIK
-
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan
- "Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti." (Ömer Seyfettin)
- "Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Işık olmama durumu
- "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." (Haldun Taner)
- "Türkiye'nin güneşi battı, karanlığa gömüldük." (Burhan Felek)
-
Yasalara, töreye uygun olmayan
- "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)
- "Bu kadar karışık ve karanlık bir mevzuda neye istinaden, hangi ... teşhis konulabilir?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Karışık
-
[isim]
Üzüntü, sıkıntı, perişanlık
- "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan
- FRANKLIK
-
-
[sıfat]
Frank değerinde olan
- "Vitrinlerde üç yüz elli franklık kitaba hasretle bakacaksın." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Frank değerinde olan
- GRANÜLİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Opalin türü
-
[isim]
Opalin türü
- AKRANLIK
-
-
[isim]
Akran olma durumu
-
[isim]
Akran olma durumu
- TRANSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
-
Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş
-
Bir profesyonel sporcunun, para karşılığı kulübünden bir başka kulübe geçmesi
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere taşıma veya götürme
- SOKRANMA
-
-
[isim]
Sokranmak işi veya durumu
-
[isim]
Sokranmak işi veya durumu
- ŞAHMERAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başı insan, gövdesi yılan biçiminde olduğuna inanılan efsanevi yaratık
-
[isim]
Başı insan, gövdesi yılan biçiminde olduğuna inanılan efsanevi yaratık
- YIPRANMA
-
-
[isim]
Yıpranmak işi
-
Doku bozukluğu
-
[isim]
Yıpranmak işi
- İNTRANET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız iç ağ
-
[isim]
Bakınız iç ağ