İçinde ran olan 8 harfli 74 kelime var. İçerisinde RAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ran olan kelimeler listesine ya da Sonu ran ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAR
2 Harfli Kelimeler
AN, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TİRANLIK
 - ...
 - RESTORAN
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Lokanta
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Lokanta
                    
                    
 - ÜMRANİYE
 - ...
 - HÜSRANLI
 - ...
 - MARANGOZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Rumca
- 
                        [isim]
                    
                        Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta
                    
                    
 - YIPRANMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Yıpranmak işi
                    
                    
 - 
                    
                        Doku bozukluğu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yıpranmak işi
                    
                    
 - KARANFİL
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
                    
                    
 - 
                    
                        Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
                    
                    
 - 
                    
                        Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
                    
                    
- "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
                    
                    
 - KAVRANMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kavranmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kavranmak işi
                    
                    
 - TOLERANS
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Hoşgörü, müsamaha
                    
                    
 - 
                    
                        İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Hoşgörü, müsamaha
                    
                    
 - ORANTILI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
                    
                    
- "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
 
 - 
                    
                        Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
                    
                    
 - İBRANAME
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Aklama belgesi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Aklama belgesi
                    
                    
 - BALDIRAN
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı, ağı otu, baldırgan (Conium maculatum)
                    
                    
- "Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." (Aka Gündüz)
 
 - 
                    
                        Bu bitkiden çıkarılan zehir, şeytantersi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı, ağı otu, baldırgan (Conium maculatum)
                    
                    
 - KIVRANTI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kararsızlık, sıkıntı
                    
                    
- "... ne yapacağını bilememenin kıvrantısı içinde..." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kararsızlık, sıkıntı
                    
                    
 - MEHTERAN
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Mehterler
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Mehterler
                    
                    
 - VİRANLIK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Viran yer
                    
                    
- "Aydınlattığı yerin viranlığına, kuraklığına, kara, kırık ve yamuk mihraplarına..." (Halide Edip Adıvar)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Viran yer
                    
                    
 - GRANÜLİT
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi
                    
                    
 - PARANTEZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Ayraç
                    
                    
- "Şimdi burada yeni bir uzun parantez açmak ve bu dağ gezintisi hikâyesinden çok gerilere dönmek ihtiyacını duyuyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 - "Şair bu kaba imalı latife parantezini çoktan kapatmış, şarkısına devam etmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 - 
                    
                        Konunun dışında kalan söz ve yazı
                    
                    
- "Bu zorunlu parantezden sonra konumuza dönelim." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ayraç
                    
                    
 - TAŞKIRAN
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Taşkıran otu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Taşkıran otu
                    
                    
 - KIVRANIŞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kıvranma işi veya biçimi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kıvranma işi veya biçimi
                    
                    
 - DAVRANIM
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Davranış
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Davranış