İçinde rak olan 7 harfli 41 kelime var. İçerisinde RAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rak olan kelimeler listesine ya da Sonu rak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KERRAKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnce softan hafif ve dar bir üstlük
-
[isim]
İnce softan hafif ve dar bir üstlük
- DURAKLI
-
-
[sıfat]
Durağı olan
-
Hep aynı yerde kalan, hep aynı yerde tekrarlanan
-
[sıfat]
Durağı olan
- FİRAKLI
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- "... başka türlü yazamazdı, canı isterse hem onun yazacağı çok tesirli, firaklı olurdu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- ALÇARAK
-
-
[sıfat]
Az alçak
- "Alçarak sandalyede, bacak bacak üstüne atar, kolaylıkla, çabucak yazardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Az alçak
- DERAKAP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Hemen arkasından
-
Çabucak
-
[zarf]
Hemen arkasından
- TERAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- "Memuriyetinde biraz terakki etmesi ... için bu işin konuşulmasından âdeta utanır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Hususi surette aldığı şan derslerinde büyük terakkiler göstermiş." (Haldun Taner)
-
İlerleme
-
[isim]
İlerleme, yükselme, gelişme
- BIRAKIŞ
-
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- "Şimdi hüzün vardı, yorgunluk ve kendisini bütünüyle bırakış vardı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bırakma işi veya biçimi
- TRAKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi
-
[isim]
Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi
- BIRAKMA
-
-
[isim]
Bırakmak işi
-
Salıverme, terk
-
[isim]
Bırakmak işi
- ÇIRAKMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şamdan
-
[isim]
Şamdan
- KARAKOL
-
-
[isim]
Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı
- "O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez." (Refik Halit Karay)
-
Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye
-
[isim]
Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı
- MERAKLI
-
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- "Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti." (Haldun Taner)
-
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan
- "Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)
-
Kaygılı
- "O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez."
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- TARAKÇI
-
-
[isim]
Tarak yapan veya satan kimse
-
Taraklama işi yapan kimse
-
[isim]
Tarak yapan veya satan kimse
- BIRAKIM
-
-
[isim]
Bırakma işi
-
[isim]
Bırakma işi
- VARAKLI
-
-
[sıfat]
Varağı olan, varaklanmış
-
[sıfat]
Varağı olan, varaklanmış
- BIRAKIT
-
-
[isim]
Miras
-
[isim]
Miras
- TORAKÇI
- ...
- RAKAMLI
-
-
[sıfat]
Rakamı olan, içinde rakam bulunan
- "Üç rakamlı sayı."
-
[sıfat]
Rakamı olan, içinde rakam bulunan
- TUTARAK
-
-
[isim]
Sara
- "... fakat babamın kimseye gidecek hâli yok. Rakı tutarağı tutunca pantolonunu bile satıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sara
- KARAKUL
-
-
[isim]
Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül
-
[isim]
Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül