İçinde rak olan 6 harfli 40 kelime var. İçerisinde RAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rak olan kelimeler listesine ya da Sonu rak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAKKAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarkaç
- "... rakkasın çıkardığı o muntazam tak tuklar, gündüzkinden birkaç derece daha büyümüş gibi işitiliyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Raksı meslek edinmiş erkek
-
[isim]
Sarkaç
- ARAKLI
- ...
- VARAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varak
- "Vazife esnasında hakaret diye zabıt varakası tutabilirdi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Varak
- TRAKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü
-
[isim]
Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü
- PITRAK
-
-
[isim]
Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)
-
[sıfat]
Çok taneli, sık
- "Seher, ela gözlerinden pıtrak gibi yaşlar dökerek ayrılık sahnesini düşündü." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)
- BRAKET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme
-
[isim]
Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme
- ANORAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket
-
[isim]
Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket
- DIŞRAK
-
-
[sıfat]
Herkesin öğrenmesinde sakınca görülmeyen, gizli kapalı olmayan (her türlü bilgi, öğreti), içrek karşıtı
-
[sıfat]
Herkesin öğrenmesinde sakınca görülmeyen, gizli kapalı olmayan (her türlü bilgi, öğreti), içrek karşıtı
- KAVRAK
-
-
[isim]
Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal
-
[isim]
Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal
- ZORAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan
- "Sinirli ve zoraki bir gülüşle güldü." (Haldun Taner)
-
İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla
- "Pek çok okuyucum bunu zoraki okumuştur." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan
- KIVRAK
-
-
[sıfat]
Canlı, hareketli, atik
- "Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti." (Haldun Taner)
-
Akıcı, işlek
- "Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım."
-
[isim]
Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi
-
[isim]
İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü
-
Aceleci
-
Güzel, şık, yakışıklı
-
[sıfat]
Canlı, hareketli, atik
- MIZRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uzun saplı, sivri demir uçlu silah, cıda
-
Atletizmde kullanılan, tek elle savrulan bir alet
-
[isim]
Uzun saplı, sivri demir uçlu silah, cıda
- BERRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- "Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- ÇAPRAK
-
-
[isim]
Eyer örtüsü, şaprak
-
[isim]
Eyer örtüsü, şaprak
- KRAKER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi
-
[isim]
Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi
- IRAKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz uzak, uzak gibi
-
[sıfat]
Biraz uzak, uzak gibi
- YIPRAK
-
-
[sıfat]
Yıpranmış, aşınmış, eski
- "İç cebindeki meşin cüzdandan çıkardığım, ortasından ikiye bölünmüş yıprak bir sarı kâğıdı uzatıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yıpranmış, aşınmış, eski
- ORAKÇI
-
-
[isim]
Ücret karşılığı ekin biçen kimse
- "Orakçılar bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ücret karşılığı ekin biçen kimse
- YAPRAK
-
-
[isim]
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
- "Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan." (Karacaoğlan)
- "Bütün vücudu yaprak gibi titriyordu."
-
Sarma yapılan asma yaprağı
-
Börek, baklava vb. şeylerde yufka
- "Bu baklavada elli yaprak var."
-
Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak
- "Takvimin kapak yaprağını ve günlük yapraklarını kolayca çevirdim." (Refik Halit Karay)
-
Kat kat ayrılabilen şeylerde kat
- "Mermer yaprağı."
-
Eni 50 cm, boyu 75 cm olan bayrak ölçüsü
-
Birkaç parça eklenerek yapılan şeylerde her parça
- "Beş yapraktan bir yelken. Eteğin arka yaprağı."
-
[isim]
Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
- MİHRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Odak
-
[isim]
Odak