İçinde rak olan 5 harfli 29 kelime var. İçerisinde RAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rak olan kelimeler listesine ya da Sonu rak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARK, KAR

2 Harfli Kelimeler

AK, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SERAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

RAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Durgun (su)

RAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
    • "0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ..."
  2. Bu işaretlerle yazılmış sayı
  3. Nicelik, miktar
    • "Kayıplar yüksek bir rakama çıktı."

RAKUN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)

RAKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

RAKIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yükselti

İDRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
    • "Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var." (Çetin Altan)
    • "Yaşamak onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demektir." (Haldun Taner)
  2. Erişme, ulaşma
    • "Cumhuriyetin yetmiş beşinci yılını idrak ettik."
  3. Algı

TIRAK

  1. [isim] Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses

TARAK

  1. [isim] Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
    • "Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı." (Refik Halit Karay)
  2. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
  3. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
  4. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
  5. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
  6. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
  7. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

BARAK

  1. [isim] Tüylü, kıllı çuha, kebe
  2. Bir cins tüylü av köpeği

DURAK

  1. [isim] Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
    • "İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
  3. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
  4. Bir ölçü uzunluğunda susma
  5. Cümle sonundaki nokta

EVRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları
  2. Resmî kurumlarda işlem gören belgeler
    • "Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi." (Samiha Ayverdi)
  3. Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar

BORAK

  1. [sıfat] Bor (I)

RAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
    • "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

FİRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrılış, ayrılık

ÇORAK

  1. [sıfat] Bitkisi iyi olmayan (toprak)
    • "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Verimli olmayan (toprak)
  3. Acı (su)
  4. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
    • "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
  5. [isim] Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
  6. [isim] Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz

SARAK

  1. [isim] Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme

ŞIRAK

  1. [isim] Bir nesne başka bir nesneye birdenbire, şiddetle çarptığında çıkan hışırtılı, sert ses

KURAK

  1. Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
    • "Kurak bir yıl geçiriyoruz."
  2. Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak (toprak)
    • "Bulunduğu toprağın ve yerin sulak, kurak, sıcak ve soğuk olmasına göre gelişir." (Burhan Felek)

ARAKA

  1. [isim] İri taneli bezelye

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü