İçinde rak olan 5 harfli 29 kelime var. İçerisinde RAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rak olan kelimeler listesine ya da Sonu rak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARK, KAR

2 Harfli Kelimeler

AK, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RAKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

ARAKA

  1. [isim] İri taneli bezelye

ŞIRAK

  1. [isim] Bir nesne başka bir nesneye birdenbire, şiddetle çarptığında çıkan hışırtılı, sert ses

TARAK

  1. [isim] Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
    • "Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı." (Refik Halit Karay)
  2. Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
  3. Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
  4. Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
  5. İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
  6. Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
  7. Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

VARAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaprak
  2. Yazılı kâğıt, varaka
  3. Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak

DURAK

  1. [isim] Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
    • "İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
  3. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
  4. Bir ölçü uzunluğunda susma
  5. Cümle sonundaki nokta

FİRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrılış, ayrılık

İDRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
    • "Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var." (Çetin Altan)
    • "Yaşamak onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demektir." (Haldun Taner)
  2. Erişme, ulaşma
    • "Cumhuriyetin yetmiş beşinci yılını idrak ettik."
  3. Algı

RAKOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası

RAKUN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)

RAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Durgun (su)

ÇIRAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
    • "Bu çocuğu sekiz yaşındayken, araba boyacısına çırak vermişler." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dükkânda ayak işlerine bakan kimse
    • "Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım." (Refik Halit Karay)
  3. Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

RAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
    • "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

MERAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
    • "Ona bu merak nereden, nasıl, niçin, ne zaman illet olmuştur diye az kafa yormadım." (Haldun Taner)
    • "Bir gün, böyle dalgın oynarken, anası onun elini bağlı gördü, merak etti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bu iş bana merak oldu."
    • "Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
    • "Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hele okuyanı, araştıranı hatta sadece neler oluyor diye merak edeni hiç yoktu aralarında." (Tarık Buğra)
    • "Rica ederim söyleyiniz, merakımdan çatlayacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Düşkünlük, heves
  4. Kaygı, tasa

UĞRAK

  1. [isim] Çok uğranılan yer
    • "Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir." (Etem İzzet Benice)
  2. Yol uğrağı
    • "Yol boyundaki bütün uğraklarının aksine bu nahiyeye karşılanarak girmişlerdi." (Tarık Buğra)

RAKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnce, narin
    • "Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Merhametli, yufka yürekli

BURAK
...
TRAKE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Soluk borusu
  2. Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları

TORAK

  1. [isim] Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet

BARAK

  1. [isim] Tüylü, kıllı çuha, kebe
  2. Bir cins tüylü av köpeği

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü