İçinde rak olan 5 harfli 29 kelime var. İçerisinde RAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rak olan kelimeler listesine ya da Sonu rak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MERAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
- "Ona bu merak nereden, nasıl, niçin, ne zaman illet olmuştur diye az kafa yormadım." (Haldun Taner)
- "Bir gün, böyle dalgın oynarken, anası onun elini bağlı gördü, merak etti." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bu iş bana merak oldu."
- "Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
- "Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hele okuyanı, araştıranı hatta sadece neler oluyor diye merak edeni hiç yoktu aralarında." (Tarık Buğra)
- "Rica ederim söyleyiniz, merakımdan çatlayacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Düşkünlük, heves
-
Kaygı, tasa
-
[isim]
Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
- EVRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları
-
Resmî kurumlarda işlem gören belgeler
- "Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi." (Samiha Ayverdi)
-
Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar
-
[isim]
Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları
- BURAK
- ...
- SARAK
-
-
[isim]
Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme
-
[isim]
Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme
- FİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- RAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Durgun (su)
-
[sıfat]
Durgun (su)
- RAKAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
- "0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ..."
-
Bu işaretlerle yazılmış sayı
-
Nicelik, miktar
- "Kayıplar yüksek bir rakama çıktı."
-
[isim]
Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
- UĞRAK
-
-
[isim]
Çok uğranılan yer
- "Bingöl bugün de şahinlerin yaylağı, çobanın uğrağı ve Türk'ün sevgisidir." (Etem İzzet Benice)
-
Yol uğrağı
- "Yol boyundaki bütün uğraklarının aksine bu nahiyeye karşılanarak girmişlerdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çok uğranılan yer
- ÇIRAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
- "Bu çocuğu sekiz yaşındayken, araba boyacısına çırak vermişler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dükkânda ayak işlerine bakan kimse
- "Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım." (Refik Halit Karay)
-
Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse
-
[isim]
Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
- KURAK
-
-
Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
- "Kurak bir yıl geçiriyoruz."
-
Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak (toprak)
- "Bulunduğu toprağın ve yerin sulak, kurak, sıcak ve soğuk olmasına göre gelişir." (Burhan Felek)
-
Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
- ÇORAK
-
-
[sıfat]
Bitkisi iyi olmayan (toprak)
- "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Verimli olmayan (toprak)
-
Acı (su)
-
Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
- "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
-
[isim]
Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz
-
[sıfat]
Bitkisi iyi olmayan (toprak)
- RAKİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, narin
- "Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Merhametli, yufka yürekli
-
[sıfat]
İnce, narin
- RAKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası
-
[isim]
Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası
- SERAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi
-
[isim]
Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi
- RAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç
-
[isim]
Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç
- RAKUN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
- TARAK
-
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- "Fil dişi tarağı da aşırmışlar, asıl buna canım yandı." (Refik Halit Karay)
-
Bahçıvanlıkta toprağın taşını ayıklamak için kullanılan, ucu bu biçimde olan araç, tırmık
-
Dokuma tezgâhlarında, dişleri arasından arış ipliklerinin geçtiği tarak biçiminde araç
-
Bazı kuşların başında bulunan yelpaze biçiminde tepelik
-
İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
-
Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
-
Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)
-
[isim]
Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç
- BARAK
-
-
[isim]
Tüylü, kıllı çuha, kebe
-
Bir cins tüylü av köpeği
-
[isim]
Tüylü, kıllı çuha, kebe
- TIRAK
-
-
[isim]
Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses
-
[isim]
Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses
- RAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
- "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)