İçinde ra olan 8 harfli 506 kelime var. İçerisinde RA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ra olan kelimeler listesine ya da Sonu ra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALİBRAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayarlama
-
[isim]
Ayarlama
- MADRABAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse
-
[sıfat]
Hile yapan, hileci
- "... bunlar kusurlu, adi camlardır, köy evi camları! Madrabazlar böylelerini köylere satarlar." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Hayvan, balık, sebze, meyve vb. yiyecekleri yerinden getirerek toptan satan kimse
- TUMTURAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, debdebe
- "Hecelerimiz de telaffuzda tumturak yapmak için lastik gibi çekilir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gerekli olmadığı hâlde kulağa hoş gelen, gösterişli kelimeler kullanma
-
[isim]
Gösteriş, debdebe
- ARABALIK
-
-
[isim]
Araba konulan yer, garaj
- "Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Araba dolduracak miktarda olan
- "Bir arabalık odun."
-
[isim]
Araba konulan yer, garaj
- DURAKSIZ
-
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
-
[sıfat]
Hareketli, oynak
- "Benim için kullanılan bu duraksız sözcüğünün İstanbul Türkçesinde kullanılmadığını neden sonra öğrendim." (Azra Erhat)
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
- KARAKUŞİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan
- "Tiyatro eleştirmenleri, yazarlar, aydınlar bu karakuşi karara karşı çıktılar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan
- OTOKRASİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi
-
[isim]
Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi
- RAHMETLİ
-
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- "Hocamız rahmetli Muhsin Bey, bunu sınıfta okurken gözleri yaşarırdı." (Haldun Taner)
-
Ölmüş, merhum
- "Rahmetli, insanların en iyilerinden biriydi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, yarlıganmış" anlamlarında ölmüş kimseleri saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz
- ARAGONİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat
-
[isim]
Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat
- DAVRANMA
-
-
[isim]
Davranmak işi
-
[isim]
Davranmak işi
- KRALİYET
-
-
[isim]
Krallık
-
[isim]
Krallık
- RASTIKLI
-
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
- "Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
- İSTRALYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemide direk ve çubukları baş tarafından yani burundan tutan halat
-
Geminin kaburgalarını birbirine bağlayan demir kuşak
-
[isim]
Gemide direk ve çubukları baş tarafından yani burundan tutan halat
- KINDIRAÇ
-
-
[isim]
Oluk veya yiv açmaya yarayan araç
-
[isim]
Oluk veya yiv açmaya yarayan araç
- İSTİKRAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tiksinme, iğrenme
- "Genç kız korku ve istikrahla göz kapaklarını sıktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Tiksinme, iğrenme
- İSTİMRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürüp gitme, süreklilik
-
[isim]
Sürüp gitme, süreklilik
- TAKİGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hızölçer
-
[isim]
Hızölçer
- TRAPEZCİ
-
-
[isim]
Trapez
- "Trapezci gözleri bağlı olarak üçlü taklayı gerçekleştirecek." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Trapez
- ARATILMA
-
-
[isim]
Aratılmak işi
-
[isim]
Aratılmak işi
- KURAKLIK
-
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık
- "Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık