İçinde ra olan 5 harfli 265 kelime var. İçerisinde RA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ra olan kelimeler listesine ya da Sonu ra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EFRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bireyler, fertler
  2. Erler, erat

EVRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslümanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dualar ve Kur'an ayetleri
    • "Geceleri Hüsnü'nün evinde toplanır, zikreder, evrat çekerlermiş." (Memduh Şevket Esendal)

HURRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [ünlem] Genellikle Batılı uluslarda hep bir ağızdan "yaşa" anlamlı destek vermek amacıyla kullanılan bir söz

PRAYA
...
TAŞRA

  1. [isim] Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarlık
    • "Taşrada öğretmenlik ede ede saçı başı ağarmış, tatlı sözlü bir adamdı." (Halikarnas Balıkçısı)

IZRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zarar verme, zarara sokma

DARAÇ

  1. [sıfat] Dar
    • "Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor..." (Reşat Nuri Güntekin)

SERAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

HARAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval
    • "Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi." (Sait Faik Abasıyanık)

MISRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dize
    • "Bir beyitte iki mısra bulunur."

İBRAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma

İKRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
    • "İkrar verdi cahil gönlüm inandı / Seherin yelleri esti gelmedi." (Karacaoğlan)
  2. Bildirme
  3. Benimseme, onama, kabul, tasdik
    • "Sükût ikrardan gelir."

ARAKA

  1. [isim] İri taneli bezelye

FIKRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik, anekdot
    • "Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir." (Burhan Felek)
  2. Gazete veya dergilerde gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendirici yazı türü
    • "Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı." (Çetin Altan)
  3. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
    • "Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir." (Anayasa)
  4. Paragraf
  5. Omur

PARAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza

ÇIRAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
    • "Bu çocuğu sekiz yaşındayken, araba boyacısına çırak vermişler." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dükkânda ayak işlerine bakan kimse
    • "Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım." (Refik Halit Karay)
  3. Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

ÇORAK

  1. [sıfat] Bitkisi iyi olmayan (toprak)
    • "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Verimli olmayan (toprak)
  3. Acı (su)
  4. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
    • "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
  5. [isim] Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
  6. [isim] Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz

KRAÇA

  1. [isim] İstavrit balığının küçüğü

RAKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnce, narin
    • "Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Merhametli, yufka yürekli

SARAY

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
  2. Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı
    • "Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı."
  3. Görkemli ve gösterişli yapı
    • "Bu ev bir saray."
  4. Devlet başkanı ve çevresi
    • "Saraydan çağrılmış."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü