İçinde ra olan 5 harfli 265 kelime var. İçerisinde RA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ra olan kelimeler listesine ya da Sonu ra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AHRAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dilsiz, sağır ve dilsiz (kimse)

ÇORAK

  1. [sıfat] Bitkisi iyi olmayan (toprak)
    • "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Verimli olmayan (toprak)
  3. Acı (su)
  4. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
    • "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
  5. [isim] Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
  6. [isim] Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz

EHRAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Piramit
  2. Piramit

EVRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları
  2. Resmî kurumlarda işlem gören belgeler
    • "Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi." (Samiha Ayverdi)
  3. Yazılmış kitaplar, mektuplar veya yazılar

SERAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

TAFRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma
    • "Bir süre yakayı ele vermemenin tafrasıyla dolaşmak, bir beceri örneği değil mi?" (Haldun Taner)

KOBRA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kobragillerden, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok zehirli, kızıl, esmer ve sarı renklerde bir yılan türü, gözlüklü yılan, Hint kobrası (Naja)

ARALI
...
RADAR

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
  2. Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt
  3. İçgüdü, seziş
    • "... büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir." (Haldun Taner)

ZEBRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tek parmaklılardan, ata benzeyen, derisi çizgili, Afrika'da yaşayan memeli hayvan (Equus zebra)

ARAMİ
...
ÇOPRA

  1. [isim] Balık kılçığı
  2. Sık çalılık veya sazlık

MİRAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Göğe çıkma

IZRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zarar verme, zarara sokma

İKRAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tiksinme, iğrenme

ÇORAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pamuk, yün vb.nden örülen, ayağa giyilen giyecek
    • "Köşede bağdaş kurmuş, önce kunduralarını, sonra da çoraplarını çıkarmış." (Sait Faik Abasıyanık)

MERAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
    • "Ona bu merak nereden, nasıl, niçin, ne zaman illet olmuştur diye az kafa yormadım." (Haldun Taner)
    • "Bir gün, böyle dalgın oynarken, anası onun elini bağlı gördü, merak etti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bu iş bana merak oldu."
    • "Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
    • "Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hele okuyanı, araştıranı hatta sadece neler oluyor diye merak edeni hiç yoktu aralarında." (Tarık Buğra)
    • "Rica ederim söyleyiniz, merakımdan çatlayacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Düşkünlük, heves
  4. Kaygı, tasa

OMBRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Doğrama işlerini kahverengiye boyamakta kullanılan toprak boya

DURAL

  1. [sıfat] Hep aynı durumda ve değişmeden kalan

İKRAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Konuğu ağırlama
    • "Köylerinde bize her zaman portakalların en olmuşunu, şarapların en eskisini ikram ettiler." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü." (Refik Halit Karay)
  2. Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
    • "Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi." (Çetin Altan)
  3. Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
  4. Sunulan şey
    • "Konuklarına ikramları çoktu."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü