İçinde ra olan 5 harfli 265 kelime var. İçerisinde RA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ra olan kelimeler listesine ya da Sonu ra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayna

AKRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, taydaş, öğür
    • "Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." (Necati Cumalı)

BİRAZ

  1. [sıfat] Bir parça, azıcık
    • "Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [zarf] Kısa bir süre için
    • "Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra." (Oktay Rifat)
  3. [zarf] Az miktarda
    • "Dersini biraz biliyor."

SERAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

DRAJE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üstü şekerli, renkli ve parlak bir madde ile kaplanmış hap
  2. Genellikle çikolata ile kaplanmış kuru yemiş

RAFYA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Afrika ve Amerika'da yetişen, iri gövdeli, uzun yapraklı palmiye (Raphie)
  2. Bu palmiyenin dokuma işlerinde kullanılan lifleri
  3. [sıfat] Bu liflerden yapılmış olan
    • "Rafya çanta."

DRAMA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Dram

KORAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dinî ezgi
  2. Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası

RAFİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde

SOFRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
    • "Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sofrayı topladıktan sonra yanımıza uğramadı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hanımlar sessiz hareketlerle ortaya iki sofra kurmuşlardı." (Aka Gündüz)
  2. Birlikte yemek yiyenlerin tümü
    • "Bizim sofra çok şendir."
  3. Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
    • "Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm
  5. Anüs
    • "Çocuğun sofrası dışarı fırlamış."

ŞERAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Şeriat bakımından

SIRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sırat köprüsü
  2. Yol

TARAŞ

  1. [isim] Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar

ISRAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma
    • "Fakat o, perde perde ısrarı artırıyor, ağlıyor, lalamın çıplak ayaklarını öpmeye kalkıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Siz benim usule bakın diye ısrar ediyordu." (Çetin Altan)

RASPA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas vb.ni çıkarma, pürüzleri gidermek amacıyla kullanılan iri dişli bir törpü
  2. Kunduracılıkta köselenin yüzünü sıyırmaya ve perdahlamaya yarayan alet

BRAVO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [ünlem] "Aferin, yaşa" anlamlarında beğeni bildiren bir söz

FERAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işten vazgeçme, çekilme, el çekme, terk etme
  2. Bir mülkü başkasına bırakma, başkasının üstüne geçirme
    • "Fabrikanın ferağ ve intikal muamelesinin ikmal edildiği günün akşamı nikâhımız kıyıldı." (Reşat Nuri Güntekin)

RADON

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif element (simgesi Rn)

MARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
  2. Dayanılması güç durum
  3. [sıfat] Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
    • "Aman ne maraz adamsın!"

SARAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
  2. Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse
  3. Deri, muşamba vb.nden bavul, çanta yapan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü