İçinde olan 5 harfli 46 kelime var. İçerisinde RI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rı olan kelimeler listesine ya da Sonu rı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YIRIK

  1. [sıfat] Yırtılmış

ARICI

  1. [isim] Bal almak için arı yetiştiren kimse

AYRIM

  1. [isim] Ayırma işi, tefrik
    • "Kuvvetler ayrımı."
  2. Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark
  3. Alt bölüm
  4. Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter, fark
  5. Ayrılma noktası
    • "Yol ayrımı."
  6. Bir veya daha çok sahne içinde geliştirilip olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü

ARIZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aksama, aksaklık, bozulma
    • "Otomobil arıza yaptı."
  2. Engebe
  3. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekâr işaretlerinin ortak adı

TARIM

  1. [isim] Gerekli, yararlı bitkileri yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmaların bütünü, ziraat

HARIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
  2. Hain, huysuz
  3. Obur

HARIL
...
YARIK

  1. [isim] Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak
  2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara
    • "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti." (Haldun Taner)
  3. Anlaşmazlık, bölünme
    • "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
  5. [sıfat] Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

ÇAĞRI

  1. [isim] Birinin bir yere gelmesini isteme, davet
    • "Bu gizli çağrı neden icap ediyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Çağrı cihazı

IĞRIP

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir tür balık ağı, ırıp
    • "Birinci Dünya Harbi'nde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yalan, düzen

KARIN

  1. [isim] İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
    • "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." (Ömer Seyfettin)
    • "Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi." (Necati Cumalı)
    • "Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış." (Halide Edip Adıvar)
  2. Döl yatağı, rahim
    • "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor." (Ömer Seyfettin)
  3. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
    • "Geminin karnı. Şişenin karnı."
  4. Mide
    • "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi." (Halide Edip Adıvar)
  5. İç, gönül, akıl, kafa
    • "Ben senin karnındakini ne bileyim?"
  6. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
  7. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

ÇARIK

  1. [isim] İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı
    • "Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha
  3. Para cüzdanı
    • "Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler..." (Refik Halit Karay)

KARIK

  1. [isim] Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
  2. [sıfat] Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)

SANRI

  1. [isim] Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, birsam, halüsinasyon
    • "Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey." (Atilla İlhan)

TIRIL

  1. [sıfat] Çıplak ve zayıf
  2. Parasız, züğürt
    • "Validenin hâli malum ... O benden tırıl..." (Ercüment Ekrem Talu)

BAYRI

  1. [sıfat] Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim

GAYRI

  1. [sıfat] Başka, diğer
  2. [zarf] Artık, bundan böyle

SAĞRI

  1. [isim] Memeli hayvanlarda bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm
    • "Atın sağrısına binmek."

SARIM

  1. [isim] Sarma işi
  2. Bir şeyi bir kez saracak miktar
  3. Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

UYARI

  1. [isim] Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih
    • "Kentin yaşlılarının da düşüncelerini aldılar. Onların uyarılarına uydular." (Haldun Taner)
  2. Organizmada uyarım yaratan güç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü