İçinde pür olan 8 harfli 14 kelime var. İçerisinde PÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pür olan kelimeler listesine ya da Sonu pür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PÜRÇÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Pürçeği olan
-
[sıfat]
Pürçeği olan
- SÜPÜRTME
-
-
[isim]
Süpürtmek işi veya durumu
-
[isim]
Süpürtmek işi veya durumu
- KÖPÜRTÜŞ
-
-
[isim]
Köpürtme işi veya biçimi
-
[isim]
Köpürtme işi veya biçimi
- KÖPÜRTME
-
-
[isim]
Köpürtmek işi
-
[isim]
Köpürtmek işi
- HÖPÜRDEK
- ...
- PÜRÇEKLİ
-
-
[sıfat]
Pürçeği olan
-
[sıfat]
Pürçeği olan
- SÜPÜRMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek
- "Dükkânların önünü çocuklar süpürür." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çıkarıp atmak, kovmak
- "Yanında binlerce kurbanlık ile / Süpürdü düşmanı, bastı dayağı." (Âşık Veysel)
-
Tüketmek, bitirmek
- "Tatlıya öyle düşkünmüş ki geceleri usulcacık kalkar, tel dolaptaki muhallebiyi, revaniyi, kadayıfı ne bulursa hepsini süpürürmüş." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek
- KÖPÜRGEN
-
-
[sıfat]
Gerekli gereksiz, hızlı, aralıksız ve bıktırıcı biçimde konuşan
- "Bu uzun saçlı, köpürgen, hemen hemen bizimle yaşıt, boşanmış zemberek gibi söylenen yeni hocaları dinler dururduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Gerekli gereksiz, hızlı, aralıksız ve bıktırıcı biçimde konuşan
- YÜPÜRMEK
-
-
[nsz]
Telaşla öteye beriye koşmak
-
[nsz]
Telaşla öteye beriye koşmak
- KÖPÜRMEK
-
-
[nsz]
Köpük yapmak, köpük oluşmak, köpük çıkararak kabarmak
- "Dalgalar küpeştede köpürdü." (Aka Gündüz)
-
Ekşiyip köpüklenmek
- "Reçel köpürdü."
-
Çok kızmak, birdenbire öfkelenmek, feveran etmek
- "Yavaş yavaş her vakit sebepsiz bir hiddetten köpüren babamı da bir horoza benzetmeye başladım." (Ömer Seyfettin)
-
Gerekli gereksiz, aralıksız ve bıktırıcı konuşup durmak
-
[nsz]
Köpük yapmak, köpük oluşmak, köpük çıkararak kabarmak
- PÜRTÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Pürtükleri olan
- "Sanki bu daktilo gürültüleri içinden, sesi pürtüklü bir trombon, tek başına hâlâ o rumbayı çalmakta idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Pürtükleri olan
- PÜRMELAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hüzünlü, üzüntülü
-
[sıfat]
Hüzünlü, üzüntülü
- PÜRTELAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Telaşlı
-
[zarf]
Telaşlı olarak
- "Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Telaşlı
- PÜRÜZSÜZ
-
-
[sıfat]
Pürüzü olmayan
- "Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü." (Kenan Hulusi )
-
Düzgün, falsosuz (ses)
- "Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Pürüzü olmayan