İçinde pu olan 6 harfli 33 kelime var. İçerisinde PU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pu olan kelimeler listesine ya da Sonu pu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PUNÇÇU
- ...
- TAPULU
-
-
[sıfat]
Tapusu olan
- "Tapulu tarla."
-
Emri altında, mülkiyetinde
- "Babasının tapulu şoförüymüşüm, peşin para vermiş gibi çıkıştı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Tapusu olan
- MAHPUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
-
[isim]
Bir çeşit tavla oyunu
-
[isim]
Hapishane
- "At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin." (H. Türküsü)
-
[sıfat]
Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
- PUSSUZ
- ...
- UPUSLU
-
-
Çok uslu
- "Yepyeni, ... belden büzmeli dört peşli elbisesi içinde Nina upusludur." (Refik Halit Karay)
-
Çok uslu
- PUNTEL
- ...
- PUANLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde puan bulunan
- "Kırmızı puanlı elbise."
-
Puanı olan
-
[sıfat]
Üzerinde puan bulunan
- PUSMAK
-
-
[nsz]
Sinmek
-
Bir şeyi kendine siper edip saklanmak
-
Ortalığı hafif sis kaplamak, pusarmak
- "Yüce dağlar ne kararıp pusarsın." (Karacaoğlan)
-
[nsz]
Sinmek
- HARPUT
- ...
- KORPUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Konu külliyatı
-
[isim]
Konu külliyatı
- PUTREL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapılarda, demir yollarında kullanılan demir kiriş, bağlama
- "Demir putreli bir bal mumu gibi bir vuruşta eritiveriyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yapılarda, demir yollarında kullanılan demir kiriş, bağlama
- PUSVAL
-
-
[isim]
Yemenicilerin kullandığı ölçü
-
[isim]
Yemenicilerin kullandığı ölçü
- TAPUCU
-
-
[isim]
Tapu memuru
- "Tapucu Ragıp Efendi'nin çiçekleri dillere destandır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Tapu memuru
- PULCUK
- ...
- PUSULA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- "Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar." (Ömer Seyfettin)
- "Aramızda bir profesör, bir de doçent vardı, hepimiz çoktan pusulayı şaşırmıştık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- YARPUZ
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki (Mentha pulegium)
-
[isim]
Ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, kısa saplı, az veya çok tüylü, güzel kokulu bir bitki (Mentha pulegium)
- MARPUÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru
- "Nargilesinin marpucunu ayırdı dudaklarının arasından." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru
- UPUZUN
-
-
[sıfat]
Çok uzun
- "Günden güne koskoca, upuzun, pırıl pırıl geçmişini eskiten, bozan, eciş bücüş eden bir İbiş..." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Tamamıyla uzanmış bir durumda
- "Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çok uzun
- PUSUCU
-
-
[isim]
Pusu kuran veya pusuya yatan kimse, yön belirteci
-
[isim]
Pusu kuran veya pusuya yatan kimse, yön belirteci
- ÇAPULA
-
-
[isim]
Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı
-
[isim]
Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı