İçinde pla olan 8 harfli 58 kelime var. İçerisinde PLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pla olan kelimeler listesine ya da Sonu pla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALP, LAP, PAL
2 Harfli Kelimeler
AL, LA, PA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PLATFORM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yüksekçe yer
-
Büyük çaplı tabakaların çarpılması ve bunun sonucunda oluşan hafif eğimlerle nitelenen jeolojik yapı tipi
-
Bir siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü
-
[isim]
Yüksekçe yer
- AYIPLAMA
-
-
[isim]
Ayıplamak işi, takbih
-
[isim]
Ayıplamak işi, takbih
- TOPLANIK
-
-
[sıfat]
Toplantı durumunda bulunan
-
[sıfat]
Toplantı durumunda bulunan
- SAPLAMAK
-
-
[-i]
Hızla batırmak
- "Bıçağı sapladı."
-
[-i]
Hızla batırmak
- SAPLAYIŞ
-
-
[isim]
Saplama işi veya biçimi
-
[isim]
Saplama işi veya biçimi
- KAPLAMAK
-
-
[-i]
Her yanını örtmek, istila etmek
- "Bulutlar gökyüzünü kapladı."
- "Sessizlik ortalığı kapladı."
-
Çepeçevre sarmak, kuşatmak
- "Evlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak
- "Yorgan kaplamak."
-
Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak
-
Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmek
- "Dudaklarının üstünü kaplayan muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıkları..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanan tablalara yapıştırmak
-
Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek
-
Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak
- "Ünü cihanı kapladı."
-
Duygular için doldurmak
- "İçini sevinç kapladı."
-
Doldurmak, bastırmak
-
[-i]
Her yanını örtmek, istila etmek
- HOPLAMAK
-
-
[nsz]
Sevinçten, korkudan veya oyun için, bulunduğu yerde havaya doğru fırlamak
-
[nsz]
Sevinçten, korkudan veya oyun için, bulunduğu yerde havaya doğru fırlamak
- HAPLAMAK
- ...
- TOPLAYIŞ
-
-
[isim]
Toplama işi veya biçimi
-
[isim]
Toplama işi veya biçimi
- PLATİNSİ
-
-
[sıfat]
Platini andıran, platine benzeyen, platin gibi, platinimsi
-
[sıfat]
Platini andıran, platine benzeyen, platin gibi, platinimsi
- TOPLAŞMA
-
-
[isim]
Toplaşmak işi
-
[isim]
Toplaşmak işi
- KAPLANMA
-
-
[isim]
Kaplanmak işi
-
[isim]
Kaplanmak işi
- TOPLANTI
-
-
[isim]
Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima
- "Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir gündem üzerinde görüşmek amacıyla ilgililerin katılmasıyla yapılan birleşim
-
Bir meclisin bir yıl içindeki birleşimlerinin tümü
-
Toplanma, bir araya gelme, kabarıklık oluşturma
- "Gür kaşları başlangıçlarında kıvrık toplantılar yaparak incele incele uçlarında büsbütün sivrilirdi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima
- COPLATMA
-
-
[isim]
Coplatmak işi
-
[isim]
Coplatmak işi
- PLAKASIZ
-
-
[sıfat]
Plakası olmayan
-
[sıfat]
Plakası olmayan
- PLAÇKACI
-
-
[isim]
Çapulcu
-
[isim]
Çapulcu
- COPLANMA
-
-
[isim]
Coplanmak işi
-
[isim]
Coplanmak işi
- COPLAMAK
-
-
[-i]
Copla vurmak, copla dövmek
-
[-i]
Copla vurmak, copla dövmek
- TOPLAMAK
-
-
[-i]
Bir araya getirmek
- "Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Devşirmek
- "Kırlardan çiçek topladık."
-
Devşirip kaldırmak
- "Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak."
-
Dağınıklıktan kurtarmak
- "Bu odayı biraz toplamak gerek."
-
Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek
- "Uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Artırıp biriktirmek
- "Epey servet toplamış."
-
[nsz]
Hizmete çağırmak
- "Asker toplamak."
-
Vergi veya bağışı verecek olanlardan almak
-
[nsz]
Şişmanlamak, kilo almak
-
[nsz]
Çıban, yara irinlenmek
-
Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak
-
[-i]
Bir araya getirmek
- TOPLANIŞ
-
-
[isim]
Toplanma işi veya biçimi
-
[isim]
Toplanma işi veya biçimi