İçinde para olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde PARA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında para olan kelimeler listesine ya da Sonu para ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ARAP, ARPA, PARA
3 Harfli Kelimeler
ARA, ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARAPET
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Küpeşte
-
[isim]
Küpeşte
- PARAGÖZ
-
-
[sıfat]
Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
- "Bundan dolayı bu paragöz adamın sırf körpeliğinden dolayı aldığı ufak tefek kızcağızı herkes görmek istiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
- PARASIZ
-
-
[sıfat]
Parası olmayan
-
Yoksul
- "Parasız günlerinde canı binbir çeşit şeyler isteyerek ruhu ... yoksulluğun acısını binbir kere duyardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Para verilmeden elde edilen, bedava
- "İlköğretim ... devlet okullarında parasızdır." (Anayasa)
-
[zarf]
Para verilmeksizin, bedavadan, bedava
-
[sıfat]
Parası olmayan
- PARASAL
-
-
[sıfat]
Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal
- "Parasal kuvvete sahip kimselerin kitaplarıma gösterdikleri ilgi bana güç veriyor." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal
- PARAFİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Katran, petrol, neft vb. maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon, alkan
-
[isim]
Katran, petrol, neft vb. maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon, alkan
- PARAGAT
- ...
- ZIMPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çok sert alümin billurları kapsayan ve aşındırıcı olarak kullanılan doğal kaya
-
[isim]
Çok sert alümin billurları kapsayan ve aşındırıcı olarak kullanılan doğal kaya
- ANAPARA
-
-
[isim]
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü
-
[isim]
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü
- PARAVAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde
- "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." (Aka Gündüz)
-
Adından, yetkisinden, gücünden kendisine belli etmeden yararlanılan
-
[isim]
Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde
- PARAŞÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava taşıtından, yüksek bir yerden atılan bir cismin veya atlayan bir insanın kontrollü biçimde yere inmesini sağlayan araç
-
[isim]
Hava taşıtından, yüksek bir yerden atılan bir cismin veya atlayan bir insanın kontrollü biçimde yere inmesini sağlayan araç
- ZAMPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
- PARAÇOL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi çatmasında eğri parça
-
Cumba vb. altına destek olarak konulan eğri ağaç
-
Tek at koşularak çekilen, üzeri kapalı, yanları açık bir tür araba, paraşol
-
[isim]
Gemi çatmasında eğri parça
- PARAZİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asalak
-
Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı
-
Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse
- "Zaten ilk fırsatta dökülecek parazitlerdir ki bu sözlerimize gücenip kıymetleri koparmışlardır." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Asalak
- PARALEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi
- "Bu, Çal Dağı'nın koyu mor sırtlarına paralel uzun ve yüce bir dağ." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri
-
Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.)
-
[sıfat]
Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi
- ÇALPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç
- "Bet beniz solmuş, gözler büyümüş, kansız dudaklar aralık, alt üst dişler çalpara gibi birbirine vuruyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Açıklarda, kumluk alanlarda yaşayan ve ağları keserek balıkçılara zarar veren bir çeşit çağanoz (Portunus puber)
-
Gemi bordasında, pis suları dışarı akıtıp deniz suyunu, içeri almayan, tulumba içindeki özel kapak
-
[isim]
Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç
- PARABOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir düzlemin odak denen sabit bir noktadan ve doğrultman denen sabit bir doğrudan eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri
-
[isim]
Bir düzlemin odak denen sabit bir noktadan ve doğrultman denen sabit bir doğrudan eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri
- KOPARAN
-
-
[isim]
Kolları geriye sarkık cepken biçiminde, beyaz keçeden yapılmış kaytanla işlemeli bir çeşit ceket
-
[isim]
Kolları geriye sarkık cepken biçiminde, beyaz keçeden yapılmış kaytanla işlemeli bir çeşit ceket