İçinde par olan 9 harfli 58 kelime var. İçerisinde PAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında par olan kelimeler listesine ya da Sonu par ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARP, RAP

2 Harfli Kelimeler

AR, PA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PARTİSYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir orkestra eserinde bölümlerin bütününü içine alan nota defteri

BAŞPARMAK

  1. [isim] El ve ayakta bulunan en kalın parmak, badem parmak
    • "Şuraya başparmağını bas dediler, ben de bastım." (Sait Faik Abasıyanık)

PARILDAMA

  1. [isim] Parıldamak işi

KOPARTMAK

  1. [-i] Koparma işini yapmak

PARADİGMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, dizi
  2. Belirli bir alanda çalışan bilim adamlarının paylaştığı ortak değerler ve anlayışlar dizisi
  3. Model

PARALAMAK

  1. [-i] Parçalamak
    • "Aslan geyiği paraladı."
  2. Yıpratıp eskitmek
    • "Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı."

ÇAPARHANE
...
PARATONER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yıldırımsavar

PARABOLİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Parabol biçiminde olan, parabolle ilgili

CİĞERPARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. Çok sevilen kimse
    • "Ciğerparesi, bir tanesi içeride alevler içinde can verirken Fasarya buna seyirci mi kalacak?" (Haldun Taner)

PARDÖSÜLÜ
...
PARILTILI

  1. [sıfat] Parlaklığı olan, parıldayan, ışıltılı, yalabık

PARLATMAK

  1. [-i] Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
    • "Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. [nsz] İçki içmek
    • "Bir iki kadeh parlatmadan edemez."
  3. [nsz] Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek

PARFÜMERİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli kozmetiklerin ve kokuların yapımı ve satımı
  2. Kozmetiklerin ve kokuların tümü
  3. Bunların satıldığı dükkân

VARAKPARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kâğıt parçası
  2. Mektup, name

PARKMETRE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Paralı park yerlerinde aracın kaldığı süreyi belirleyen saat, park sayacı, park saati, parkometre

PARLATICI

  1. [isim] Parlatma özelliği olan nesne, cila

SİPARİŞÇİ

  1. [isim] Sipariş veren kimse

PARAMETRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Cebirde bir denklemin kat sayılarına giren değişken nicelik
  2. Geometride, bir koninin odağından çıkan dikeyin konikle kesiştiği noktaya kadar olan parçanın uzunluğu

KAPAROZCU

  1. [isim] Yolsuzca veya zorla birinin malını ele geçiren kimse
    • "Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir." (Burhan Felek)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü