İçinde par olan 9 harfli 58 kelime var. İçerisinde PAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında par olan kelimeler listesine ya da Sonu par ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARTİSYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir orkestra eserinde bölümlerin bütününü içine alan nota defteri
-
[isim]
Bir orkestra eserinde bölümlerin bütününü içine alan nota defteri
- BAŞPARMAK
-
-
[isim]
El ve ayakta bulunan en kalın parmak, badem parmak
- "Şuraya başparmağını bas dediler, ben de bastım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
El ve ayakta bulunan en kalın parmak, badem parmak
- PARILDAMA
-
-
[isim]
Parıldamak işi
-
[isim]
Parıldamak işi
- KOPARTMAK
-
-
[-i]
Koparma işini yapmak
-
[-i]
Koparma işini yapmak
- PARADİGMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, dizi
-
Belirli bir alanda çalışan bilim adamlarının paylaştığı ortak değerler ve anlayışlar dizisi
-
Model
-
[isim]
Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, dizi
- PARALAMAK
-
-
[-i]
Parçalamak
- "Aslan geyiği paraladı."
-
Yıpratıp eskitmek
- "Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı."
-
[-i]
Parçalamak
- ÇAPARHANE
- ...
- PARATONER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yıldırımsavar
-
[isim]
Yıldırımsavar
- PARABOLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Parabol biçiminde olan, parabolle ilgili
-
[sıfat]
Parabol biçiminde olan, parabolle ilgili
- CİĞERPARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Çok sevilen kimse
- "Ciğerparesi, bir tanesi içeride alevler içinde can verirken Fasarya buna seyirci mi kalacak?" (Haldun Taner)
-
Çok sevilen kimse
- PARDÖSÜLÜ
- ...
- PARILTILI
-
-
[sıfat]
Parlaklığı olan, parıldayan, ışıltılı, yalabık
-
[sıfat]
Parlaklığı olan, parıldayan, ışıltılı, yalabık
- PARLATMAK
-
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- "Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
İçki içmek
- "Bir iki kadeh parlatmadan edemez."
-
[nsz]
Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- PARFÜMERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli kozmetiklerin ve kokuların yapımı ve satımı
-
Kozmetiklerin ve kokuların tümü
-
Bunların satıldığı dükkân
-
[isim]
Çeşitli kozmetiklerin ve kokuların yapımı ve satımı
- VARAKPARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kâğıt parçası
-
Mektup, name
-
[isim]
Kâğıt parçası
- PARKMETRE
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Paralı park yerlerinde aracın kaldığı süreyi belirleyen saat, park sayacı, park saati, parkometre
-
[isim]
Paralı park yerlerinde aracın kaldığı süreyi belirleyen saat, park sayacı, park saati, parkometre
- PARLATICI
-
-
[isim]
Parlatma özelliği olan nesne, cila
-
[isim]
Parlatma özelliği olan nesne, cila
- SİPARİŞÇİ
-
-
[isim]
Sipariş veren kimse
-
[isim]
Sipariş veren kimse
- PARAMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cebirde bir denklemin kat sayılarına giren değişken nicelik
-
Geometride, bir koninin odağından çıkan dikeyin konikle kesiştiği noktaya kadar olan parçanın uzunluğu
-
[isim]
Cebirde bir denklemin kat sayılarına giren değişken nicelik
- KAPAROZCU
-
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla birinin malını ele geçiren kimse
- "Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir." (Burhan Felek)
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla birinin malını ele geçiren kimse