İçinde par olan 7 harfli 41 kelime var. İçerisinde PAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında par olan kelimeler listesine ya da Sonu par ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZAMPARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
-
[sıfat]
Sürekli kadın peşinde koşan, kadınlara düşkün (erkek), kadıncıl, keskin, zendost
- YAPARLU
- ...
- PARKECİ
-
-
[isim]
Parke yapan, satan veya döşeyen kimse
-
[isim]
Parke yapan, satan veya döşeyen kimse
- ÇAPARIZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık iş
-
Demir zincirlerinin birbirine dolaşıp karışması
-
[isim]
İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık iş
- ANAPARA
-
-
[isim]
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü
-
[isim]
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü
- PARAŞÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava taşıtından, yüksek bir yerden atılan bir cismin veya atlayan bir insanın kontrollü biçimde yere inmesini sağlayan araç
-
[isim]
Hava taşıtından, yüksek bir yerden atılan bir cismin veya atlayan bir insanın kontrollü biçimde yere inmesini sağlayan araç
- PARAÇOL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi çatmasında eğri parça
-
Cumba vb. altına destek olarak konulan eğri ağaç
-
Tek at koşularak çekilen, üzeri kapalı, yanları açık bir tür araba, paraşol
-
[isim]
Gemi çatmasında eğri parça
- PARALEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi
- "Bu, Çal Dağı'nın koyu mor sırtlarına paralel uzun ve yüce bir dağ." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri
-
Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.)
-
[sıfat]
Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi
- APARTMA
-
-
[isim]
Apartmak işi
-
[isim]
Apartmak işi
- PARÇALI
-
-
[sıfat]
Birden çok parçadan oluşmuş
- "Parçalı etekler moda."
-
Mobilyacılıkta, parçalara ayrılarak yeniden başka biçimlerde oluşturulabilen, modüler
-
[sıfat]
Birden çok parçadan oluşmuş
- PARTİLİ
-
-
[sıfat]
Bir partiden olan (kimse)
- "Partililer bulduklarını alıp götürmüşler." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bir partiden olan (kimse)
- PARAPET
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Küpeşte
-
[isim]
Küpeşte
- PARAZİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asalak
-
Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı
-
Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse
- "Zaten ilk fırsatta dökülecek parazitlerdir ki bu sözlerimize gücenip kıymetleri koparmışlardır." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Asalak
- SAPARNA
-
-
[isim]
Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan, zambakgillerden, yeşilimsi çiçekli, dikenli ve tırmanıcı, çok yıllık bir bitki (Smilax)
-
[isim]
Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan, zambakgillerden, yeşilimsi çiçekli, dikenli ve tırmanıcı, çok yıllık bir bitki (Smilax)
- KOPARMA
-
-
[isim]
Koparmak işi
-
Halterde ağırlığı bir tür kaldırma biçimi
-
[isim]
Koparmak işi
- OTOPARK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park
-
[isim]
Taşıtların trafik bakımından uygun olan ve belli bir süre bırakıldıkları açık veya kapalı yer, park yeri, park
- KAPAROZ
-
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla elde edilen mal
-
[isim]
Yolsuzca veya zorla elde edilen mal
- KOPARIŞ
-
-
[isim]
Koparma işi veya biçimi
-
[isim]
Koparma işi veya biçimi
- APARKAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk
-
[isim]
Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru çeneye atılan yumruk
- SİPARİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama
-
Yapılması ısmarlanan şey
- "Bütün bu siparişleri bir ayrı deftere kaydetmeyi unutmazmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birinin kendi maaşından kesilerek başkasına gönderdiği, ödediği aylık para
- "Bu kadının oğlundan 300 lira siparişi vardır."
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama