İçinde pa olan 8 harfli 207 kelime var. İçerisinde PA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pa olan kelimeler listesine ya da Sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PALMİTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gliserinin palmitik esteri
-
[isim]
Gliserinin palmitik esteri
- PATLICAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena)
-
Bu bitkinin sebze olarak kullanılan, mor renkli, uzunca veya toparlak ürünü
-
[isim]
Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena)
- KOPARTIŞ
- ...
- PAŞABABA
-
-
[isim]
Paşalık yapmış dede
-
[isim]
Paşalık yapmış dede
- PARANOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
-
Paranoyaya tutulmuş
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
- İSPATSIZ
- ...
- PARŞÖMEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
- PATLAKÇA
-
-
[sıfat]
Patlak gibi, patlağa benzer
- "Yeni gelen başhekim ... orta boylu, cılız, patlakça gök gözlü bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Patlak gibi, patlağa benzer
- ACIPAYAM
- ...
- SOPALAMA
-
-
[isim]
Sopalamak işi
-
[isim]
Sopalamak işi
- ESPADRİL
- ...
- PAVLONYA
-
-
[isim]
Vatanı Orta Çin, 10-15 m boyunda, 1 m çapında, yaprakları gri yeşil renkli tüylü, çiçekleri güzel kokulu, pembe, mor, açık eflatun renginde, salkım biçiminde, dekoratif bir ağaç (Paulownia tomentosa)
-
[isim]
Vatanı Orta Çin, 10-15 m boyunda, 1 m çapında, yaprakları gri yeşil renkli tüylü, çiçekleri güzel kokulu, pembe, mor, açık eflatun renginde, salkım biçiminde, dekoratif bir ağaç (Paulownia tomentosa)
- PAFTASIZ
-
-
[sıfat]
Paftası olmayan
-
[sıfat]
Paftası olmayan
- AVRUPALI
- ...
- LUNAPARK
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alan
- "Lunaparklarda döner salıncaklar vardır hani." (Çetin Altan)
-
[isim]
Türlü eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alan
- PARALİZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İnme
-
[isim]
İnme
- KOPARMAK
-
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- "O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- "Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır." (Halide Edip Adıvar)
- "Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- "Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı." (Peyami Safa)
-
Zor kullanarak almak
-
[-den]
Güçlükle elde etmek
- "Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- KAPANMAK
-
-
[nsz]
Kapalı duruma gelmek
- "Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-e]
Dışarı ile ilişiğini kesmek
- "Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek
- "Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Son verilmek, kesilmek
- "Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek
- "Secdeye hamt için değil, güya utandıklarından kapandılar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Tatile girmek
- "Okullar kapandı."
-
Yara iyileşmek
-
Göz kör olmak
- "Kazadan sonra bir gözü kapandı."
-
Hava bulutlanmak
-
[nsz]
Kapalı duruma gelmek
- PALTOSUZ
-
-
[sıfat]
Paltosu olmayan
- "Deli gibi fırlamış, kendimi karla örtülü sokağa paltosuz atmıştım." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Paltosu olmayan
- TAPALAMA
-
-
[isim]
Tapalamak işi, tıpalama
-
[isim]
Tapalamak işi, tıpalama