İçinde pa olan 5 harfli 94 kelime var. İçerisinde PA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pa olan kelimeler listesine ya da Sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAYLI
-
-
[sıfat]
Hisseli, hissedarları olan
-
[sıfat]
Hisseli, hissedarları olan
- PAPAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyan din adamı, peder
- "Bu gece beş, on para çıkarırsan izinli gecemde papaz uçururuz." (Kemal Tahir)
-
Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı
-
[isim]
Hristiyan din adamı, peder
- PASTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı
- ÇAPAK
-
-
[isim]
Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
-
Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça
-
Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz
-
[isim]
Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
- PALAZ
-
-
[isim]
Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu
-
[isim]
Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu
- ŞOPAR
-
-
[isim]
Çingene çocuğu
- "Çalgı sesini duyan bütün şoparlar çadırlardan fırlayıp çevremizi kuşatıyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Şımarık, küstah, yaramaz
-
[isim]
Çingene çocuğu
- PADIL
- ...
- PAUNT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sterlin
-
[isim]
Sterlin
- STUPA
- ...
- SUPAP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, açval
-
Bir devreye yerleştirildiğinde belirli şartlar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece dalgalı akımları doğrultmaya yarayan sistem
-
[isim]
Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, açval
- PABUÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ayakkabı
- "Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Olur olmaz adama pabuç bırakmaz." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Baktı pabuç pahalı, işi şakaya vurdu."
- "Bu ne hâl, sen kendini pabucu büyüğe okut."
-
Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti
-
İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan veya cıvatalı bağlantıyı sağlayan parça
-
Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha güçlü olarak yoğunlaştırılmış bölümü
-
[isim]
Ayakkabı
- ÇAPAR
-
-
[isim]
Postacı, ulak
-
[sıfat]
Benekli, alacalı (hayvan ve bitki)
-
[sıfat]
Akşın
-
Çiçek bozuğu yüz
-
[isim]
Postacı, ulak
- PAHAL
-
-
[sıfat]
Ters, aksi
- "Bazen - pahal gibi midemizden rahatsız olduğumuz günlerde - sık sık öğle ve akşam yemeklerine davetlisinizdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ağır, hantal
-
[sıfat]
Ters, aksi
- PAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
- "Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kâğıda sarılarak veya bir kutuya konularak satışa hazır duruma getirilmiş, belli bir miktarda olan (yiyecek, ilaç vb.)
- "Bir paket çikolata. Üç paket makarna."
-
[sıfat]
Dolu (toplu taşım aracı)
-
[isim]
İçinde bir veya birçok şey bulunan, kâğıda sarılarak veya kutuya konularak bağlanmış, elde taşınacak büyüklükte nesne
- PAYAS
- ...
- PASAK
-
-
[isim]
Kir
- "Başta yağlı bir fes, boyunda pasak içinde yakalık ve kravat." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Kir
- PARSA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
- "Ali direkten indikten sonra eline aldığı bir tepsi ile ahaliye sarıldı ve parsa toplamaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir izleyici topluluğu önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para
- PASLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
- "Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
-
Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
- "Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
- PATİK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı
-
Genellikle iple örülerek yapılan ayakkabı biçimindeki çorap
-
[isim]
Altı yumuşak veya ince deriden, genellikle üstten bağlı küçük çocuk ayakkabısı
- ESPAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Basımcılıkta bir kelimenin harflerini ayırmak için kullanılan harflerden daha kısa ve küçük metal çubuk
-
Aralık
-
[isim]
Basımcılıkta bir kelimenin harflerini ayırmak için kullanılan harflerden daha kısa ve küçük metal çubuk