İçinde pa olan 4 harfli 38 kelime var. İçerisinde PA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pa olan kelimeler listesine ya da Sonu pa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SOPA

  1. [isim] Kalın değnek
    • "Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular." (Halide Edip Adıvar)
    • "Şu budalaya bir sopa çekin de bir daha para kazanmadan gurbette kalmayı öğrensin." (Ömer Seyfettin)
  2. Dayak, kötek

PANO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
  2. Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm
  3. Ağaç duvar kaplamalarına veya tavanlara süs işin konulan resim
  4. Hafif malzemeden yapılan ve iki yüzü kontrplakla kaplanan levha
    • "Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı." (Tarık Buğra)
  5. Üzerine bir tablo yapmak için hazırlanmış meşe, ıhlamur veya çam ağacından levha
  6. Önceden belirlenmiş sınırlar içerisinde işletilen maden alanı

PALA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
    • "Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Biz de az çok pala sürttük." (Mehmet Akif Ersoy)
  2. Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü
  3. Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste

PAŞA

  1. [isim] Osmanlı İmparatorluğu zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan
    • "Talat Paşa. Ziya Paşa."
  2. Cumhuriyet döneminde general
  3. [sıfat] Uslu, ağırbaşlı
    • "O ne paşa çocuk."

PAZI

  1. [isim] Ispanakgillerden yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, yaban pancarı, yabani ıspanak (Beta vulgaris varcicla)

SPAM
...
PAYE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Rütbe
    • "Lalalık, kavaslık derecelerinden kalfalık payesine yükseldiği bir sırada yanımdan uzaklaştırıldı, gitti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Onlar, bize bir esirden fazla paye vermemek fikrindedirler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Derece, aşama

PASO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir kimsenin, herhangi bir ücretin bütününden veya bir bölümünden muaf tutulduğunu gösteren belge

TIPA

  1. [isim] Tapa

PARE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Parça, kısım
  2. Tane, adet
    • "Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)

PUPA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin arkası, kıç
    • "Öyle bir denizci ki rüzgârı pupasından aldı mı deniz atı gibi gidiyor düşmanın üzerine." (Zeyyat Selimoğlu)

PARS

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Panthera pardus)

PAKT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Antlaşma
    • "Balkan Paktı."

PATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma

APAŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hayta
    • "Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması." (Abdülhak Şinasi Hisar)

HOPA
...
APAZ

  1. [isim] Avuç

ÇAPA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı
    • "İleride iki büklüm eğilmiş, elindeki çapayla tarhlarda çalışan bahçıvan, otomobilin gelişini görünce ağır ağır doğruldu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Çapalama işi

PAÇA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
    • "Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Varımızı yoğumuzu teknenin oturmamış tarafına aktararak paçayı kurtardık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı
  3. Bu ayaktan yapılan çorba

PARA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit
    • "Murat Bey artık açık kapatmak için bankadan para çekmiyordu." (Tarık Buğra)
    • "Emine göğsünün altından çıkardığı rutubetli bir meşin çantanın orta gözünü açtı, hesapladı, kırk para çıkışmıyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Ayda üç yüz liradan para kırıyorsun, halis muhlis burjuvasın." (Peyami Safa)
  2. Kazanç
    • "Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Hasılı isyan bayrağını çekti Miralay Bey. Yalvarma yakarma artık hiçbir şey para etmiyor." (Haldun Taner)
    • "Büyük para kesiyor, yeni yeni bilezikler alıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Kuruşun kırkta biri

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü