İçinde p olan 5 harfli 498 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUPÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Giyside kesim
  2. Kesik
    • "Bunu yazmaktan kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi." (Aka Gündüz)

PİŞEK

  1. [sıfat] Pişeğen

ASPUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yalancı safran

DEPAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çıkış
    • "Depar çizgisi."
    • "Onu kaptırınca kıyıdaki öbür kayalara konmak için depara geçerler." (Haldun Taner)

KÖRPE

  1. [sıfat] Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı
    • "Körpe fidan."
  2. Çok genç (kimse)
    • "Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın..." (Refik Halit Karay)
  3. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan)
    • "Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar." (Halide Edip Adıvar)
  4. Genç, hoş, güzel
    • "Bir vakitler, Mahinur'un körpe rayihasıyla doldurduğu odalar şimdi boş ve sahipsiz." (Haldun Taner)
  5. Henüz bozulmamış, yıpranmamış

KOPUK

  1. [sıfat] Kopmuş
    • "Kopuk düğme."
  2. Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz, güçsüz, serseri
    • "Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz." (Atilla İlhan)

PEREN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ülker yıldızı

PİPET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
  2. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış

KOLPO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bilardo oyununda vuruş
  2. Dalavere

KÖPÜK

  1. [isim] Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık
  2. Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını
    • "Kahve köpüğü."
  3. Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci
  4. Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın
  5. Hayvanların, bazı kez de insanların ağzında görülen salyamsı kabarcıklar
    • "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." (Haldun Taner)

KOPUZ

  1. [isim] Ozanların çaldığı telli Türk sazı
    • "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)

KUTUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
    • "Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm." (Peyami Safa)
  2. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
    • "Çalışanlarla çalıştıranları ayrı kutuplarda toplayarak birbirine düşman ediyor." (Necati Cumalı)
  3. Gök küresinin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri
  4. Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri
  5. Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri
  6. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse
    • "Kendini kaza halkına âdeta bir kutup diye tanıtmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)

ÖZALP
...
SAPIŞ

  1. [isim] Sapma işi veya biçimi

APİKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması
  2. [sıfat] Hazır, tetik
  3. [sıfat] Derli toplu, süslü, şık
    • "Apiko bir genç gelir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

CENAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saygı, onur ve büyüklük anlamıyla kullanılan bir söz
    • "Prens cenapları için oturacak yer arıyoruz." (Ömer Seyfettin)

KIPTİ
...
PUNTA
...
SPREY

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı
  2. Püskürtücü

TALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
    • "Bu davanın sukutunu talep ederim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstek
    • "... din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır." (Anayasa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü