İçinde p olan 5 harfli 498 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POSTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
- "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
- "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
- "Araba şehre günde üç posta yapar."
- "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)
-
Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
- "Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim."
-
Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
- "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları." (Arif Nihat Asya)
-
Takım, kol
- "Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar."
-
Kez, defa, sefer
- "Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır."
-
Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
-
Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
-
Hizmet nöbetinde bulunan er
- "Posta, şu zarfı komutana götür."
-
Tatar
-
Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
- "Karadeniz postası. Avrupa postası."
-
[isim]
Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
- SEBEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
- "Aynayı kırmamın hiçbir sebebi yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir aralık, ne sebep oldu bilmem, daha sıkı uğramaya başladım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
- KOPOY
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür av köpeği
-
[isim]
Orta boylu, düşük kulaklı, tüyleri kısa bir tür av köpeği
- KUPÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giyside kesim
-
Kesik
- "Bunu yazmaktan kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Giyside kesim
- KAPİK
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Rublenin yüzde biri değerindeki para
-
[isim]
Rublenin yüzde biri değerindeki para
- KIPMA
-
-
[isim]
Kıpmak işi
-
[isim]
Kıpmak işi
- RÜSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çökelti
-
[isim]
Çökelti
- TAPIŞ
-
-
[isim]
Tapma işi veya biçimi
-
[isim]
Tapma işi veya biçimi
- EPSEM
- ...
- KÜSPE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağı veya suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı
- "O gövdeleri küspe terleri döken ve dallarından mis kokulu ballar akan yemiş ağaçlarıyla..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Özü alınmış meyvelerin kalan bölümü
-
[isim]
Hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağı veya suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı
- PINAR
-
-
[isim]
Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak
- "Paşaoluk Yaylası'nın her bucağından bir pınar kaynar." (Refik Halit Karay)
-
Bu suyun çıktığı yer, kaynak, memba
-
Çeşme
-
[isim]
Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak
- ŞAPÇI
-
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
-
[isim]
Şap yapan veya satan kimse
- ANTEP
- ...
- APTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak
- "Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Bu kadını zaman zaman aptal yerine koymam büyük aptallık galiba." (Refik Erduran)
-
[ünlem]
Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü
- "Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak
- ASHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahipler
-
Sahabe
-
[isim]
Sahipler
- ÇOLPA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ayağı sakat olan
-
Beceriksiz, eli işe yakışmayan, acemi
- "Hareketleri çolpa, dikkati dağınık, tepkileri geç ve kesikti." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Ayağı sakat olan
- GÜPÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İplikten veya ipekten olan, geniş ilmeklerden oluşan bir tür dantel
-
Kumaş
-
[isim]
İplikten veya ipekten olan, geniş ilmeklerden oluşan bir tür dantel
- İSPİR
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
At veya araba uşağı
- "Aşçı yamakları, kilerci, ispir ile arabacı çocukları arabalarla paytonda." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
At veya araba uşağı
- SUPLA
- ...
- DİPLİ
-
-
[sıfat]
Dibi olan
-
[sıfat]
Dibi olan