İçinde p olan 4 harfli 178 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vurma, dövme
-
Çarpma
-
Vuruş
-
[isim]
Vurma, dövme
- PANO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
-
Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm
-
Ağaç duvar kaplamalarına veya tavanlara süs işin konulan resim
-
Hafif malzemeden yapılan ve iki yüzü kontrplakla kaplanan levha
- "Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı." (Tarık Buğra)
-
Üzerine bir tablo yapmak için hazırlanmış meşe, ıhlamur veya çam ağacından levha
-
Önceden belirlenmiş sınırlar içerisinde işletilen maden alanı
-
[isim]
Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
- SPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
-
[sıfat]
Kullanışı rahat, kolay olan
- "Hiç değilse spor bir ceket ister şöyle." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
- JİPS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alçı taşı
-
[isim]
Alçı taşı
- ETAP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aşama
-
Adım
-
[isim]
Aşama
- PEÇE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap
- "En büyük günahımız yüzümüzde bir peçe, sırtımızda bir çarşaf olması." (Aka Gündüz)
-
Maske, sır, giz
- "Bu düzme cadının peçesini kaldırmalıyız." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap
- PUNÇ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çay, şeker, tarçın, limon karışımına rom veya kanyak gibi damıtılmış alkollü bir içki katılarak yapılan ve bu içkinin buharlaşan alkolü yakıldıktan sonra içilen içki
-
[isim]
Çay, şeker, tarçın, limon karışımına rom veya kanyak gibi damıtılmış alkollü bir içki katılarak yapılan ve bu içkinin buharlaşan alkolü yakıldıktan sonra içilen içki
- PUNT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şey için uygun zaman, fırsat
- "O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir şey için uygun zaman, fırsat
- KÜPE
-
-
[isim]
Kulak memelerine takılan süs eşyası
- "Kızın kulaklarında mavi küpeler vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı hayvanların boyunlarının iki yanından sarkan deri uzantıları
- "Horozun küpeleri."
- "Keçinin küpeleri."
-
[isim]
Kulak memelerine takılan süs eşyası
- ARAP
-
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
-
[isim]
Fotoğrafın negatifi
- GAİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görünmez âlem
- "Gaipten bir ses geldi."
-
[sıfat]
Göz önünde olmayan, hazır bulunmayan, nerede olduğu bilinmeyen
-
Üçüncü kişi
-
[isim]
Görünmez âlem
- EPER
-
-
[isim]
Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü
-
[isim]
Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü
- PAÇA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
- "Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Varımızı yoğumuzu teknenin oturmamış tarafına aktararak paçayı kurtardık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı
-
Bu ayaktan yapılan çorba
-
[isim]
Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
- TIPA
-
-
[isim]
Tapa
-
[isim]
Tapa
- GRİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
-
[isim]
Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık, paçavra hastalığı, enflüanza
- PARK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli büyük bahçe
- "Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda." (Çetin Altan)
-
Otopark
-
Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi
-
Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer
-
[isim]
Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli büyük bahçe
- ÇIPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
-
[isim]
Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
- İPÇİ
-
-
[isim]
İp üreten, yapan veya satan kimse
-
[isim]
İp üreten, yapan veya satan kimse
- PENÇ
- ...
- CELP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- "Bu celpte yüz er geldi."
-
Çağrı belgesi
- "Mahkeme celbinin gelmesi gecikti." (Tarık Buğra)
-
Getirtme, kendi üzerine çekme
-
[isim]
Askerlik ödevini yapmaya çağırma