İçinde oğu olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde OĞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğu olan kelimeler listesine ya da Sonu oğu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOPSOĞUK
-
-
[sıfat]
Çok soğuk
-
[sıfat]
Çok soğuk
- BOĞUMSUZ
- ...
- DOĞURMAK
-
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- "Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
- "Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- SOĞULMAK
-
-
[nsz]
Suyu veya sütü çekilerek pörsümek
-
Irmak, kuyu, pınar vb. yerlerde su çekilip yok olmak
-
[nsz]
Suyu veya sütü çekilerek pörsümek
- DOĞUMEVİ
-
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
- YOĞUNLUK
-
-
[isim]
Yoğun olma durumu
-
Yoğun bir maddenin özelliği, kesafet
- "Sisin yoğunluğu."
-
Bir cismin birim hacminin kütlesi
- "Demirin yoğunluğu 7,8'dir."
-
[isim]
Yoğun olma durumu
- YOĞUŞMAK
- ...
- YOĞURTMA
-
-
[isim]
Yoğurtmak işi veya durumu
-
[isim]
Yoğurtmak işi veya durumu
- SOĞUTMAK
-
-
[-i]
Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak
- "Suyu soğutmak."
-
[-den]
Herhangi bir durum, kişi, olay; birine, bir yere veya bir şeye karşı duyulan sevgi ve ilginin yok olmasına yol açmak
- "Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan soğutmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak
- ÇOĞULLUK
-
-
[isim]
Çoğul olma durumu
- "Ne de olsa varsan, onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Çoğul olma durumu
- ÇOĞURCUK
-
-
[isim]
Sığırcık
-
[isim]
Sığırcık
- SOĞUTKAN
-
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
-
[isim]
Soğutmaç, soğutucu
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
- YOĞURTÇU
-
-
[isim]
Yoğurt yapan veya satan kimse
-
[isim]
Yoğurt yapan veya satan kimse
- BOĞUNÇLU
- ...
- SOĞURUCU
-
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
- BOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
-
Mücadele etmek
- "Kumar, talihle alt alta, üst üste boğuşmaktır." (Mehmet Seyda)
-
Çabalamak, altından kalkmaya çalışmak, uğraşmak
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
- SOĞUTUCU
-
-
[sıfat]
Soğutma özelliği olan, frigorifik
-
[isim]
Buzdolabı
-
[isim]
Bir makine veya yapıda, aşırı ısınmayı önlemek için yer alan düzen, soğutmaç
-
[sıfat]
Soğutma özelliği olan, frigorifik
- DOĞUŞTAN
-
-
Yaradılıştan
- "İnsan doğuştan medenidir, cemiyet içinde yaşamak için yaratılmıştır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Kişinin doğduğu andan beri var olan, doğuşla birlikte gelen, fıtri
-
Yaradılıştan
- SOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
- SOĞURGAN
-
-
[sıfat]
Emen, soğuran
-
[sıfat]
Emen, soğuran