İçinde oğu olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde OĞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğu olan kelimeler listesine ya da Sonu oğu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOĞURUCU
-
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
- YOĞURTÇU
-
-
[isim]
Yoğurt yapan veya satan kimse
-
[isim]
Yoğurt yapan veya satan kimse
- BOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
-
Mücadele etmek
- "Kumar, talihle alt alta, üst üste boğuşmaktır." (Mehmet Seyda)
-
Çabalamak, altından kalkmaya çalışmak, uğraşmak
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
- SOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
- DOĞURGAN
-
-
[sıfat]
Çok doğuran
-
Çok eser veren, velut
- "Doğurgan bir yazar olmanın genel kültürle bağlantılı ilişkisini yadsıyacak değilim." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Çok doğuran
- SOĞUTKAN
-
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
-
[isim]
Soğutmaç, soğutucu
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
- BOĞULMAK
-
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
-
Havasızlıktan ölmek
- "Denize düşmeden boğulacağız diye haykırıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bunalmak
- "Bu misalleri görüp de Boğaziçi tepelerinin apartman yığınları ile boğulduklarına yanmaz mısınız?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
- DOĞURMAK
-
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- "Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
- "Artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
- DOĞUMSAL
-
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- "Doğumsal kalp hastalıkları."
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- BOĞUMSUZ
- ...
- YOĞUNLAÇ
-
-
[isim]
Kondansatör
-
[isim]
Kondansatör
- SOĞURMAK
-
-
[-i]
Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek
-
Katı veya sıvı bir madde soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek
- "Siyah yüzeyler ışık enerjisini soğurup ısıl enerji durumuna getirirler."
-
[-i]
Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek
- YOĞURTMA
-
-
[isim]
Yoğurtmak işi veya durumu
-
[isim]
Yoğurtmak işi veya durumu
- SOĞULMAK
-
-
[nsz]
Suyu veya sütü çekilerek pörsümek
-
Irmak, kuyu, pınar vb. yerlerde su çekilip yok olmak
-
[nsz]
Suyu veya sütü çekilerek pörsümek
- DOĞURTMA
-
-
[isim]
Doğurtmak işi veya durumu
-
[isim]
Doğurtmak işi veya durumu
- DOĞUŞTAN
-
-
Yaradılıştan
- "İnsan doğuştan medenidir, cemiyet içinde yaşamak için yaratılmıştır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Kişinin doğduğu andan beri var olan, doğuşla birlikte gelen, fıtri
-
Yaradılıştan
- DOĞUMEVİ
-
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
- BOĞUKLUK
- ...
- ÇOĞUNLUK
-
-
[isim]
Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı
- "Kapatılmış bir siyasi partinin mensuplarının üye çoğunluğunu teşkil edeceği bir siyasi parti kurulamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı
- DOĞURUCU
-
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
- "Ziya Gökalp'ın kuvvetli bir hafızası, doğurucu bir muhayyilesi vardı."
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı