İçinde oğa olan 8 harfli 28 kelime var. İçerisinde OĞA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğa olan kelimeler listesine ya da Sonu oğa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞBOĞAN
-
-
[isim]
Küsküt
-
[isim]
Küsküt
- DARBOĞAZ
-
-
[isim]
Piyasalarda üretimin, kredilerin, döviz imkânlarının, sürümün, ham madde arzının ve malzeme stoklarının gereksinim düzeyi altına düştüğü sıkıntılı durum
-
Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaştığı bunalımlı durum
-
[isim]
Piyasalarda üretimin, kredilerin, döviz imkânlarının, sürümün, ham madde arzının ve malzeme stoklarının gereksinim düzeyi altına düştüğü sıkıntılı durum
- DOĞAÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
- SOĞANCIK
-
-
[isim]
Yalın kat yaprakla sarılı, besin bakımından zengin küçük soğan
-
Sarımsak dişi
-
Beyinle omurilik arasında kalan son bölge
-
[isim]
Yalın kat yaprakla sarılı, besin bakımından zengin küçük soğan
- YOĞALTMA
-
-
[isim]
Yoğaltmak işi
-
[isim]
Yoğaltmak işi
- ÇOĞALTIM
-
-
[isim]
Çoğaltma işi
-
Asıl kopya ile aynı özellikleri taşıyan yeni bir kopyayı tek işlemde elde etme
-
[isim]
Çoğaltma işi
- GEÇDOĞAN
- ...
- GÖKSOĞAN
-
-
[isim]
Taze soğan
-
[isim]
Taze soğan
- ÇOĞALTIŞ
-
-
[isim]
Çoğaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Çoğaltma işi veya biçimi
- ÇOĞALTAN
-
-
[isim]
Çarpan
-
[isim]
Çarpan
- GÖKDOĞAN
-
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
- BOĞAZSIZ
-
-
[sıfat]
Boğazı olmayan
-
Çok az yemek yiyen, iştahsız (kimse)
- "Zaten pek boğazsız bir kızdı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Boğazı olmayan
- ÇOĞALMAK
-
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- "Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- PİSBOĞAZ
-
-
[sıfat]
Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
- "Demek ki küçük kız son derece pisboğaz olmasına rağmen bu paraları yemeyip biriktirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
- DOĞAÇTAN
-
-
[zarf]
Doğaçlama
-
[zarf]
Doğaçlama
- ÇOĞALTMA
-
-
[isim]
Çoğaltmak işi
-
Çok duruma getirme, teksir
-
[isim]
Çoğaltmak işi
- AYIBOĞAN
-
-
[sıfat]
İri yarı, kaba ve anlayışsız (kimse)
-
[sıfat]
İri yarı, kaba ve anlayışsız (kimse)
- BOĞASAMA
-
-
[isim]
Boğasamak işi veya durumu
-
[isim]
Boğasamak işi veya durumu
- BOZDOĞAN
-
-
[isim]
Bir doğan türü (Falco aesalon)
-
Yeniçeriler tarafından kullanılan ve atların eyerlerinde asılı duran altı toplu gürz
-
[isim]
Bir doğan türü (Falco aesalon)
- DOĞALLIK
-
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- "Onu kökenindeki doğallıktan uzaklaştıran etkenlerden sıyırmalı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik