İçinde oz olan 6 harfli 58 kelime var. İçerisinde OZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oz olan kelimeler listesine ya da Sonu oz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BORNOZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek
- "Ilık bir duş alarak bornozla odasına döndü." (Halide Edip Adıvar)
-
Kuzey Afrika'da Berberilerin giydikleri başlıklı, geniş, kısa kollu bir üstlük
-
[isim]
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek
- NARKOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlaçla yapay olarak sağlanan ve vücutta bir veya birkaç görevin azalmasına yol açan uyku durumu
-
[isim]
İlaçla yapay olarak sağlanan ve vücutta bir veya birkaç görevin azalmasına yol açan uyku durumu
- NEVROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, sinirce
-
[isim]
Genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, sinirce
- MOZAİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
-
Bu iş için kullanılan mermer parçaları
-
Tatlı bisküvi parçalarıyla yapılan kakaolu pasta
-
İnce kum, çimento ve küçük mermer parçalarından oluşan karışımla döşeme sıvası
-
[sıfat]
Bu sıvayla yapılan (döşeme, merdiven vb.)
-
Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu
- "Adları bize kadar gelenlerin bünyelerine dikkat edilirse gerçekten acayip bir mozaik elde edilir." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
- BOZOVA
- ...
- ABANOZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı
- "Abanoz gibi tahta."
-
Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası
-
[sıfat]
Bu tahtadan yapılmış
- "Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık bırakılmış bir kitap gördü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Koyu, parlak siyah
-
[isim]
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı
- KLOZET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alafranga tuvalet
-
[isim]
Alafranga tuvalet
- TOZMAK
- ...
- LAKTOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)
-
[isim]
Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)
- KOLYOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık türü (Scomber colias)
-
[isim]
Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık türü (Scomber colias)
- YOZLUK
-
-
[isim]
Yoz olma durumu, tereddi
-
[isim]
Yoz olma durumu, tereddi
- OZONLU
- ...
- GLİKOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle üzüm suyunda bulunan karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan şeker, üzüm şekeri (CH2-OH-(CHOH)4-CHO)
-
[isim]
Özellikle üzüm suyunda bulunan karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan şeker, üzüm şekeri (CH2-OH-(CHOH)4-CHO)
- KOZMOS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Evren
-
[isim]
Evren
- BOZRAK
-
-
[sıfat]
Rengi boza çalan
-
[sıfat]
Rengi boza çalan
- BOZAYI
-
-
[isim]
Tehlikeli bir cins ayı
-
[isim]
Tehlikeli bir cins ayı
- MUKOZA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Sümük doku
-
[isim]
Sümük doku
- OZANCA
-
-
[sıfat]
Ozan gibi
-
[zarf]
Ozana yakışır biçimde
-
[sıfat]
Ozan gibi
- BOZACI
-
-
[isim]
Boza yapan veya satan kimse
-
[isim]
Boza yapan veya satan kimse
- POZSUZ
-
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız
- "Türk sahnesinde pozsuz konuşmanın, Türkçeyi Türkçe konuşmanın temsilcileri karagözcülerimiz, ortaoyuncularımız, tuluatçılarımızdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kurumsuz, çalımsız