İçinde oz olan 6 harfli 58 kelime var. İçerisinde OZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oz olan kelimeler listesine ya da Sonu oz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BOZLAK

  1. [isim] Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
  2. Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
    • "Afşar bozlağı."

BOZAYI

  1. [isim] Tehlikeli bir cins ayı

NEVROZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, sinirce

MOZAİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi
  2. Bu iş için kullanılan mermer parçaları
  3. Tatlı bisküvi parçalarıyla yapılan kakaolu pasta
  4. İnce kum, çimento ve küçük mermer parçalarından oluşan karışımla döşeme sıvası
  5. [sıfat] Bu sıvayla yapılan (döşeme, merdiven vb.)
  6. Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu
    • "Adları bize kadar gelenlerin bünyelerine dikkat edilirse gerçekten acayip bir mozaik elde edilir." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

BOZKIR

  1. [isim] Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan, step

AMİTOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amip, akyuvar ve bazı bakterilerde hücre bölünmesi yoluyla olan çoğalma

BOZMAK

  1. [-i] Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek
    • "Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
  2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
    • "Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Dokunmak, zarar vermek
    • "Bu yemek midemi bozdu."
  4. Geçersiz bir duruma getirmek
    • "Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak
    • "Bir milyon lira bozar mısın?"
  6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek
    • "Düşman ordusunu bozmak."
  7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak
  8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek
  9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak
    • "Bostanı bozduk."
  10. Kızlığına zarar vermek
  11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek
    • "Eskileri bozuyor, beni, çocuğu giydiriyor." (Ömer Seyfettin)
  12. Bırakmak, dağıtmak
    • "Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun." (Sait Faik Abasıyanık)
  13. Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek
    • "Adamcağızı fena bozdunuz."
  14. [-le] Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak
    • "Adamcağız politika ile bozmuş."
  15. Kötü duruma getirmek

KOZACI

  1. [isim] İpek kozası alıp satan kimse

KOLYOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 cm olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık türü (Scomber colias)

TOZLUK

  1. [isim] Pantolonun paçasını tozdan korumak için ayakkabının üzerine geçirilip düğmelenen veya dizden aşağı uzanarak ayağın üstünü örten dar paçalık, getr

OZANCA

  1. [sıfat] Ozan gibi
  2. [zarf] Ozana yakışır biçimde

BALYOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Taş kırma, kazık çakma vb. işlerde kullanılan, çok iri, iki ucu az keskin, ağır çekiç, varyos

ABANOZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı
    • "Abanoz gibi tahta."
  2. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası
  3. [sıfat] Bu tahtadan yapılmış
    • "Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık bırakılmış bir kitap gördü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Koyu, parlak siyah

YELLOZ

  1. [sıfat] Ahlaksız, hafifmeşrep, şıllık (kadın)
    • "Gülsüm adında, suratsız, yelloz bir kız bulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)

AFOROZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası
    • "Manastırdan kaçalı, papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip uzaklaştırma, toplum dışılama
    • "Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder." (Haldun Taner)

ARTROZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle şekil bozucu, iltihapsız, süreğen eklem hastalığı

YAPBOZ

  1. [isim] Kesilmiş resim parçacıklarını birbirine uygun duruma getirerek asıl biçimi yeniden oluşturmaya dayanan bir tür çocuk oyunu

MALTOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Nişastası tam olmayan, hidroloji sırasında ortaya çıkan madde (C12H12O11)

TOZMAK
...
LONGOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Deniz veya ırmaklarda birdenbire derinleşen yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü