İçinde ot olan 7 harfli 96 kelime var. İçerisinde OT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ot olan kelimeler listesine ya da Sonu ot ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OTOSKOP
- ...
- ROTATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce adet basan bir tür basım makinesi
-
[isim]
Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce adet basan bir tür basım makinesi
- KABOTAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi
-
[isim]
Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi
- NUAKŞOT
- ...
- OTURMAK
-
-
[-e]
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- "Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Daha ilk gecesinden karı lafı ile oturup kalkmaya başlarsa konu nereye varır?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- "Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- "Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti." (Tarık Buğra)
-
[-de]
Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- "Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak
- "Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?"
-
[nsz]
Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek
- "Temelin bu tarafı on santim oturmuş."
-
[-le]
Biriyle beraber yaşamak
- "O günden beri, enişte beyle oturuyorum." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
- "Bu saat, kendimi bildim bileli sofraya oturma saatimizdir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Yer almak, geçmek
- "Valilik makamına oturdu."
-
[nsz]
Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek
- "Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu."
-
Belli bir yörüngede dönmeye başlamak
- "Uydu yörüngeye oturdu."
-
Sıvı tortuları dibe çökmek, dipte toplanmak
-
[nsz]
Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak
- "Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Mal olmak
- "Bu bize pahalıya oturdu."
-
[-e]
Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- HOTANTO
- ...
- HİPOTEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Varsayım
-
[isim]
Varsayım
- PERİDOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Olivin
-
[isim]
Olivin
- OTURTMA
-
-
[isim]
Oturtmak işi
-
Halka halka kesilmiş patates, patlıcan, kabak vb. sebzelerden yapılan bir çeşit kıymalı yemek
-
[isim]
Oturtmak işi
- LİNOTİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Basımevinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi
-
[isim]
Basımevinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi
- EGOTİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benlikçilik
-
[isim]
Benlikçilik
- OTOKLAV
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap
-
Laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan her türlü araç ve gereci mikropsuzlaştırmak için kullanılan basınçlı buhar kazanı
-
[isim]
Vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap
- OTURTUM
-
-
[isim]
Bir müzik parçasının seslendirilişinde insan sesleri ile çalgıların görevlendiriliş düzeni
-
[isim]
Bir müzik parçasının seslendirilişinde insan sesleri ile çalgıların görevlendiriliş düzeni
- ANTİDOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Panzehir
-
[isim]
Panzehir
- OTONOMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özerklik
- "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Özerklik
- MONOTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Tekdüze
-
[sıfat]
Tekdüze
- OTİZMLİ
- ...
- MOTELCİ
-
-
[isim]
Motel işleten kimse
-
[isim]
Motel işleten kimse
- NOTLAMA
- ...
- PERİYOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dönem
- "Yakın tarihin periyotlarını arka fon olarak kullanmak romana boyut verir, renk verir." (Haldun Taner)
-
Devir
-
[isim]
Dönem