İçinde ot olan 4 harfli 22 kelime var. İçerisinde OT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ot olan kelimeler listesine ya da Sonu ot ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)
-
[isim]
Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)
- KOTA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
-
Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama
-
Kuruluşlarda veya derneklerde bir gruba tanınan kontenjan sayısı
-
Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı
-
[isim]
Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
- NOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
- "Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, muhtıra
- "Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim." (Atatürk)
-
[isim]
Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret
- OTAĞ
-
-
[isim]
Büyük ve süslü çadır, çerge
-
[isim]
Büyük ve süslü çadır, çerge
- POTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçinde maden eritilen kap
-
[isim]
İçinde maden eritilen kap
- OTUZ
-
-
[isim]
Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 30, XXX rakamlarının adı
-
[sıfat]
Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık
-
[isim]
Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
- ANOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Artı uç
-
[isim]
Artı uç
- SOTA
- ...
- İYOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)
-
[isim]
Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)
- LOTA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
- OTLU
-
-
[sıfat]
Otu olan
- "Ona çok güzel, sulak, otlu bir ova buldum." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Otu olan
- SPOT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü
-
Toptancıdan bir malı çok miktarda veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma
-
Dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lambası, ışıntı lambası, reklam ışıntısı
- "İkinci bir spot yanmıştı şimdi, sahneyi şöyle bir tarayıp üst kısımları aydınlattı." (Nazlı Eray)
-
[isim]
Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü
- FOTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı
-
[isim]
İçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı
- FOTO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işık
-
[isim]
Işık
- OTSU
-
-
[sıfat]
Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul
-
[sıfat]
Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul
- LOTO
- ...
- OTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
- "Beyoğlu civarında bir otelde yatmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme
- OTÇU
-
-
[isim]
Köylerde hekimlik yapan kimse
- "Sonbahar sonları olduğu için orada ancak iki ihtiyar otçu ile bir bahçıvan iskambil oynuyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Köylerde hekimlik yapan kimse
- İSOT
-
-
[isim]
Kırmızı, acı biber
-
[isim]
Kırmızı, acı biber
- ROTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
- "Turgut, ani bir kararla rotasını değiştirdi." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Bir de baktım ki niyetlendiğim gibi kıyıya paralel gitmemiş, rota kırıp açılmışım." (Refik Erduran)
-
Görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol
- "Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol