İçinde ort olan 8 harfli 26 kelime var. İçerisinde ORT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ort olan kelimeler listesine ya da Sonu ort ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ROT, TOR
2 Harfli Kelimeler
OT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORTOKLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
- AKORTSUZ
-
-
[sıfat]
Akordu olmayan, akort edilmemiş
-
Birbirini tutmayan, uyumsuz
-
[sıfat]
Akordu olmayan, akort edilmemiş
- ORTOPEDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hekimliğin, çocuklardaki vücut biçimsizliklerini düzelten veya önleyen bir kolu
-
Vücutta kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu
-
[isim]
Hekimliğin, çocuklardaki vücut biçimsizliklerini düzelten veya önleyen bir kolu
- PORTATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, seyyar
- "Bir köşede portatif bir çadır karyolası, bir küçük masa vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sökülüp başka yerde kurulma imkânı bulunan
- "Portatif ev."
-
[sıfat]
Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, seyyar
- TORTUSUZ
-
-
[sıfat]
Tortusu olmayan
-
[sıfat]
Tortusu olmayan
- HORTLAMA
-
-
[isim]
Hortlamak işi
-
[isim]
Hortlamak işi
- PORTBEBE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
- PASAPORT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
- "Pasaportlar için Emniyet Dairesine gittim, orada lafa daldım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
- ORTAKLIK
-
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- "İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor." (Refik Halit Karay)
- "Eğer bugün hepimiz bu işe karar verir ve bir ortaklık kurarsak bu gazete çıkar." (Salâh Birsel)
-
İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket
-
[isim]
Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
- ORTODOKS
- ...
- PORTMONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bozuk para cüzdanı
-
[isim]
Bozuk para cüzdanı
- PORTEKİZ
- ...
- HELİPORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Helikopter pisti
-
[isim]
Helikopter pisti
- PORTAKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
-
Bu ağacın turuncu renkli, yuvarlak ve kabuğu güzel kokulu meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
- HORTUMLU
-
-
[sıfat]
Hortumu olan
-
[sıfat]
Hortumu olan
- SPORTMEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sporcu
-
[sıfat]
Vücudu iyi gelişmiş
-
[sıfat]
Sporun gerektirdiği değerlere sahip olan (kimse)
-
[isim]
Sporcu
- RAPORTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sözcü
-
[isim]
Sözcü
- RÖPORTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Röportaj yapan kimse
- "Romancı olmadan evvel ben de röportör olarak hayata atıldım." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Röportaj yapan kimse
- AÇIORTAY
-
-
[isim]
Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru
-
[isim]
Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru
- ORTALAMA
-
-
[isim]
Ortalamak işi
-
[sıfat]
İki veya ikiden fazla sayının toplamının toplanan sayıların adedine bölünmesiyle elde edilen (sayı), vasati
- "Ortalama bir hesapla doksan yıllık bir ev demektir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İki karşıt düşünce arasında olan, yaklaşık
- "Soruna ortalama bir çözüm yolu buldular."
-
[zarf]
Orta yerinden
- "Baltayı ortalama vurdu. Ağacı ortalama kesti."
-
[isim]
Ortalamak işi