İçinde or olan 5 harfli 108 kelime var. İçerisinde OR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında or olan kelimeler listesine ya da Sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ORCİK

  1. [isim] Şekerle kaplanmış ceviz içi

FLORA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Bitki örtüsü

BORAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz

FORUM

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan
  2. Toplu tartışma
  3. Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı
  4. Tartışma alanı
    • "Basın, uygar ulusların forumudur."

HORON

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Karadeniz bölgesinde kemençe ile oynanan halk oyunu

TENOR

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] En tiz erkek sesi
  2. Sesi böyle olan şarkıcı, sanatçı

RAPOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı
    • "Yanımdaki küçük masanın üstünde çabucak raporunu yazdı." (Ömer Seyfettin)
  2. Anlatım, ifade
  3. Hastalığın teşhisi, hastanın dinlenme durumu vb.ni gösteren, doktor veya doktorlar kurulu tarafından verilen yazı

ZORBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör

KORSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
  2. Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne

RAKOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası

AKORT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen
  2. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi
  3. Uyum

MOTOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek
    • "Taşındıkları kamyon önünde durunca motorun patırtısı kesildi." (Necati Cumalı)
  2. Akaryakıtla işleyen deniz aracı
    • "Rıhtıma varabildiği zaman vapura gidecek olan son motor kalkmak üzere idi." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Motosiklet

FORSA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde kürek çeken tutsak veya hükümlü kimse

AKKOR

  1. [sıfat] Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan
    • "Akkor kömür."

KORKU

  1. [isim] Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü
    • "Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Bir korku düştü canıma acep nola benim hâlim / Derman olmaz ise bana acep nola benim hâlim?" (Yunus Emre)
    • "Devletin bu türden denetimlere kalkması, korku salma amacına yöneliktir." (Melih Cevdet Anday)
    • "Kadınlıktan, erkeklikten tiksiniyordu ve etteki sır ona korku veriyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara
    • "Yollarda korku kalmadı."
  3. Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu

ORLON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yapay dokuma ipliği
  2. [sıfat] Bu iplikle dokunmuş

DORSE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Taşıma araçlarındaki kasa

HUMOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gülmece
    • "Bunca çatık kaşlılık arasında bilgelik, humor nasıl barınabilir?" (Tomris Uyar)
  2. Alay, dalga geçiş, hafife alma, boş verme
    • "Türkçeyi iyi konuşanlardan biri olduğu kanısındayım. Güngörmüş, sakin, yavaş, düzenli bazen küçük bir humor nüansının bile sındığı bir tınısı var." (Haldun Taner)

TORUN

  1. [isim] Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
    • "Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Aynı soydan gelenler
    • "... mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız..." (Atilla İlhan)

SORUN

  1. [isim] Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem
    • "İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu." (Ahmet Ümit)
  2. Sıkıntı veren durum, dert

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü