İçinde or olan 4 harfli 38 kelime var. İçerisinde OR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında or olan kelimeler listesine ya da Sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İngiltere'de babadan oğla veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı
- "O sırada yaşlı bir lort beni pek sevdi." (Refik Halit Karay)
- "Onların öyle lort gibi kurulup durduklarına bakmayın." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Lortlar Kamarası üyesi
-
Çok zengin kimse
-
Sükseli, kalantor, gösterişli kimse
- "O bildiğimiz doktor gitmiş, yerine bir lort gelmiş." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
İngiltere'de babadan oğla veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı
- STOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde
- "Pencerelere stor perdeleri çekilmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde
- ORAK
-
-
[isim]
Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı
-
Ekin biçme zamanı
- "Orakta köylünün işi çok olur."
-
Ekin biçme işi
- "Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı
- KLOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)
-
[isim]
Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)
- FORM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Biçim, şekil
- "Her çeşit üslup ve form sanat yaratması için yararlı olabilir." (Haldun Taner)
- "Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır."
-
Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu
-
İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge
-
[isim]
Biçim, şekil
- KORO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk
- "Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk
- SPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
-
[sıfat]
Kullanışı rahat, kolay olan
- "Hiç değilse spor bir ceket ister şöyle." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
- MORG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hastanelerde veya mezarlıklarda ölülerin belirli süre için saklandıkları soğuk ortam
-
Adliyede kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu veya birdenbire ve şüpheli ölümlerde, ölüm sebebinin ve ölünün kim olduğunun belirlenmesi için ölülerin konulduğu ve incelendiği yer
-
[isim]
Hastanelerde veya mezarlıklarda ölülerin belirli süre için saklandıkları soğuk ortam
- DORU
-
-
[sıfat]
Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan (at)
-
Kızıl (at donu)
-
[sıfat]
Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan (at)
- KORE
- ...
- DORE
- ...
- FORS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıkları kuruluşlara veya gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak
-
Söz geçirirlik, saygınlık
-
Gösterişlilik
-
Gidon
-
[isim]
Devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıkları kuruluşlara veya gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak
- MORS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, 4 m uzunluğunda, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan (Odobenus rosmarus)
-
[isim]
Morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, 4 m uzunluğunda, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan (Odobenus rosmarus)
- ORUÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
- "Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür!" (Necati Cumalı)
- "Akşam Rabia ile beraber oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
- "Bütün sene cumadan gayri günlerde oruç tutarım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma
- "Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
- AMOR
-
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
- ORTA
-
-
[isim]
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- "Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Herhangi bir taşralı kızın artık saklı kalma olasılığı ortadan kalkmış oluyordu." (Murathan Mungan)
- "Böylelerinin kirayı biriktirdikten sonra bir para vermeden ortadan sır olanları çoktur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "İşte bu söz üzerinedir ki Servet Bey, apartmana çıkmak emelini ciddi bir tasavvur hâlinde ortaya atmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre
- "Yılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası."
- "Önemli olan, kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ses duyan kız günün birinde ortadan kayboldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ve yarından itibaren kılıcım -yani kalemim- elimde ortaya atılacaktım." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm
- "Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler." (Ömer Seyfettin)
- "Mithat Paşa ve emsalini ortadan kaldırmak için ..." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Eski, büyük teşrifat kayıkları ortadan kalkmışsa da yine iki, üç çifte kayıklara rast gelinirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
İyi ile kötü arasındaki durum
-
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece
- "Orta ile geçti."
-
[sıfat]
Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
-
[sıfat]
Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan
- "Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
-
Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
-
Orantı
-
Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş
- "Aut çizgisinden nefis bir orta..." (Haldun Taner)
-
Yeniçeri Ocağında tabur
-
[isim]
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer
- ŞORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- "Göğsü açık ayağında da şortu var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- ORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Ağızcıl
-
Sözlü
-
[zarf]
Ağız yoluyla
-
Söze dayanan
-
[sıfat]
Ağızcıl
- AKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
-
[isim]
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
- ORDU
-
-
[isim]
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
- "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri
- "Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür." (Falih Rıfkı Atay)
-
Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
-
Çok sayıda insan, kalabalık
-
[isim]
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü