İçinde or olan 4 harfli 38 kelime var. İçerisinde OR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında or olan kelimeler listesine ya da Sonu or ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KORE
- ...
- MORG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hastanelerde veya mezarlıklarda ölülerin belirli süre için saklandıkları soğuk ortam
-
Adliyede kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu veya birdenbire ve şüpheli ölümlerde, ölüm sebebinin ve ölünün kim olduğunun belirlenmesi için ölülerin konulduğu ve incelendiği yer
-
[isim]
Hastanelerde veya mezarlıklarda ölülerin belirli süre için saklandıkları soğuk ortam
- FORM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Biçim, şekil
- "Her çeşit üslup ve form sanat yaratması için yararlı olabilir." (Haldun Taner)
- "Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır."
-
Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu
-
İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge
-
[isim]
Biçim, şekil
- HORA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Birçok kişi tarafından el ele tutuşarak oyun müziği eşliğinde oynanan bir halk oyunu
- "Derhâl ayağa kalkıp, bir caz havası tutturup hora tepmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Birçok kişi tarafından el ele tutuşarak oyun müziği eşliğinde oynanan bir halk oyunu
- ORYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karo
-
[isim]
Karo
- KORO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk
- "Her halkevinde müzik öğretmenlerinin kurduğu korolar vardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Tek veya çok sesli olarak yazılmış bir müzik eserini uygulamak için bir araya gelen topluluk
- ORAN
-
-
[isim]
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
- "Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu." (Necati Cumalı)
-
İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp
-
Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
-
İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
- "Üçün sekize oranı."
-
[isim]
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
- STOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde
- "Pencerelere stor perdeleri çekilmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde
- AMOR
-
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
-
[isim]
Bir çeşit kumaş
- BORU
-
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
- "Soba borusu kazanın içinden geçerdi." (Necati Cumalı)
- "Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Gençlik bu, boru değil." (Atilla İlhan)
- "Ben evin içinde zaten borusu tutulanlardan bahsedildiğine pek çok defalar müsadif olmuştum." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Borazan
- "Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
- ORSA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
-
Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgâr üstü, boca veya rüzgâr altı karşıtı
-
Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi
- "Orsa! diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
- TORK
- ...
- ORUN
-
-
[isim]
Özel yer
-
Makam, mansıp, mesnet, mevki
-
[isim]
Özel yer
- EFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çaba, güç
-
[isim]
Çaba, güç
- SPOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
-
[sıfat]
Kullanışı rahat, kolay olan
- "Hiç değilse spor bir ceket ister şöyle." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişisel veya toplu yarışlar biçiminde yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü
- FORA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelken açtırma, mayna karşıtı
- "Diğeri ise yelkeni fora etti." (Ahmet Mithat)
-
[ünlem]
Yelkenleri açtırmak için verilen komut
- "Fora yelken!"
- "Arkadaşlar da derinliğine bir samimiyetle ceketlerini fora etmişler." (Çetin Altan)
-
[isim]
Yelken açtırma, mayna karşıtı
- ORAK
-
-
[isim]
Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı
-
Ekin biçme zamanı
- "Orakta köylünün işi çok olur."
-
Ekin biçme işi
- "Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin biçme aracı
- BORA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr
- "Müthiş bir bora atlatmışlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr
- NORM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düzgü
- "Norma göre yapılmış eser."
-
[isim]
Düzgü
- KLOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)
-
[isim]
Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir element (simgesi Cl)