İçinde op olan 5 harfli 36 kelime var. İçerisinde OP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında op olan kelimeler listesine ya da Sonu op ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TOPLA
-
-
[isim]
Üç parmaklı dirgen
-
[isim]
Üç parmaklı dirgen
- SİBOP
- ...
- TOPUT
-
-
[isim]
Çökelti
-
[isim]
Çökelti
- MİYOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Nesnelerin görüntüleri ağ tabakanın ön tarafında kaldığı için uzağı iyi göremeyen (göz)
- "Saffet ... miyop gözlerinin en sevimli gülümseyişiyle yanımıza geldi." (Halide Edip Adıvar)
-
Gözleri uzağı iyi göremeyen (kimse)
-
[sıfat]
Nesnelerin görüntüleri ağ tabakanın ön tarafında kaldığı için uzağı iyi göremeyen (göz)
- KOPÇA
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf
- "Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf
- TOPAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alüminyum silikatı ve florinden oluşan, kahverengi veya soluk sarı renkte değerli taş
-
[isim]
Alüminyum silikatı ve florinden oluşan, kahverengi veya soluk sarı renkte değerli taş
- TOPUK
-
-
[isim]
Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- "Topuklarına kadar uzun saçları vardı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Topuklarına kadar çamura batmış."
-
Ökçe
- "Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu." (Çetin Altan)
-
Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi
-
[isim]
Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- KOPUZ
-
-
[isim]
Ozanların çaldığı telli Türk sazı
- "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Ozanların çaldığı telli Türk sazı
- KOPİL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Arsız sokak çocuğu
- "Mahallenin kopilleri ellerinde fener, kapı kapı dolaşır para toplarlarmış." (Reşat Enis)
-
Babası belli olmayan çocuk
-
[isim]
Arsız sokak çocuğu
- LOPUR
-
-
[isim]
Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses
-
[isim]
Bir şeyi yerken veya yutarken çıkan ses
- KOPYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı
- "Edebiyatımız iptidai, resmimiz basit, felsefemiz kopya, okuma yazma bilmek bir irfan sayılıyor." (Peyami Safa)
- "En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner." (Haldun Taner)
- "Salih yazıyor, ben boyuna kopya ediyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Suret çıkarma işi
-
Bir sınavda soruları cevaplamak için başka birinden veya yerden gizlice yararlanma
-
Yazılı sınavda gizlice bakmak için hazırlanmış kâğıt
-
[sıfat]
Taklit edilmiş olan
- "Hanımlar köşe minderinin sağ duvarındaki birkaç kopya resme daldılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Aynı canlıdan eşeysiz olarak üreyen canlı, klon
-
[isim]
Bir sanat eserinin veya yazılı bir metnin taklidi, asıl karşıtı
- ÇOPUR
-
-
[sıfat]
Yüzü çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan, aşırı çiçek bozuğu olan (kimse)
- "Etrafıma bakıyor, bu kadar insan içinde çopur yüzü, yanık dudağı..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yüzü çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan, aşırı çiçek bozuğu olan (kimse)
- TOPUR
-
-
[isim]
Kestanenin dikenli olan dış kabuğu
-
Fındığın dışındaki yeşil kabuk
-
[isim]
Kestanenin dikenli olan dış kabuğu
- EPOPE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Destan
-
[isim]
Destan
- TOPÇU
-
-
[isim]
Topların kullanılışı, bakımı üzerine yetiştirilen asker sınıfı
- "Piyade ile topçu kıtaları arasında ilerliyoruz." (Aka Gündüz)
-
Futbolcu
-
Sınıfta kalmış öğrenci
-
[isim]
Topların kullanılışı, bakımı üzerine yetiştirilen asker sınıfı
- KOPUK
-
-
[sıfat]
Kopmuş
- "Kopuk düğme."
-
Toplum kurallarına aldırmayan erkek, işsiz, güçsüz, serseri
- "Siz daha elinizin altındaki iki üç kopuğa söz geçiremiyorsunuz." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kopmuş
- TOPAL
-
-
[sıfat]
Bacağındaki sakatlık sebebiyle seker gibi veya iki adımda bir, bir yana eğilerek yürüyen (insan veya hayvan)
- "Bu sabah, yolda bizim topal postacıya rast geldim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ayaklarından biri kısa olan (nesne)
- "Topal masa."
-
[sıfat]
Bacağındaki sakatlık sebebiyle seker gibi veya iki adımda bir, bir yana eğilerek yürüyen (insan veya hayvan)
- HOPPA
-
-
[sıfat]
Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı
-
[sıfat]
Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı
- KOPUŞ
- ...
- KOPMA
-
-
[isim]
Kopmak işi
-
[isim]
Kopmak işi