İçinde okl olan 8 harfli 19 kelime var. İçerisinde OKL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında okl olan kelimeler listesine ya da Sonu okl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KOL, LOK
2 Harfli Kelimeler
OK, OL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKLANMAK
-
-
[nsz]
Okla vurulmak
-
[nsz]
Okla vurulmak
- BOKLAMAK
-
-
[-i]
Bir yeri veya bir işi kötü bir duruma getirmek
-
[-i]
Bir yeri veya bir işi kötü bir duruma getirmek
- YOKLATMA
-
-
[isim]
Yoklatmak işi
-
[isim]
Yoklatmak işi
- BOKLAŞMA
-
-
[isim]
Boklaşmak durumu
-
[isim]
Boklaşmak durumu
- KOKLAŞMA
-
-
[isim]
Koklaşma işi
-
[isim]
Koklaşma işi
- YOKLUKLU
- ...
- BLOKLAMA
- ...
- ÇOKLUKLA
-
-
[zarf]
Genellikle
- "Bazen yumurta pişiriyor, çoklukla yoğurt, peynir, salata, meyve, soğuk etler gibi şeylerle karın doyuruyordu." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Genellikle
- DEMOKLES
- ...
- YOKLAYIŞ
- ...
- ORTOKLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
-
[isim]
Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir çeşit potasyum feldspat, ortoz
- YOKLAMAK
-
-
[-i]
El ile dokunarak incelemek
- "Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." (Refik Halit Karay)
-
Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek
-
Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak
- "Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair bir iz bulamadım." (Sermet Muhtar Alus)
-
Ziyaret veya sağlığını sormak amacıyla birine gitmek
- "Ara sıra da birimizden biri yukarı çıkarak Sevim'i yokluyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ara sıra etkisini göstermek
- "İlaç aldığım hâlde ağrılarım yine beni yokluyor."
-
Aramak, araştırmak
- "Odaların köşe bucağını yoklamaya başladılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
El ile dokunarak incelemek
- STOKLAMA
-
-
[isim]
Stoklamak işi veya durumu
-
[isim]
Stoklamak işi veya durumu
- KOKLAYIŞ
-
-
[isim]
Koklama işi veya biçimi
-
[isim]
Koklama işi veya biçimi
- KOKLAMAK
-
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- "Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
- KOKLATMA
-
-
[isim]
Koklatmak işi
-
[isim]
Koklatmak işi
- YOKLANMA
-
-
[isim]
Yoklanmak işi
-
[isim]
Yoklanmak işi
- BOKLANMA
-
-
[isim]
Boklanmak durumu
-
[isim]
Boklanmak durumu
- YOKLAŞMA
- ...