İçinde oka olan 5 harfli 8 kelime var. İçerisinde OKA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oka olan kelimeler listesine ya da Sonu oka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK, OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOKAK
-
-
[sıfat]
Kötü, pis kokan
- "Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kötü, pis kokan
- SOKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İl, ilçe vb. yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol
- "Biraz sonra şehrin bütün sokaklarında süvariler dörtnala koşmaya başladılar." (Ömer Seyfettin)
- "İnsanı kolundan tutup sokağa atmazlar." (Halikarnas Balıkçısı)
- "Her zaman, saat on bir buçuk dedi mi kadın erkek, kol kola sokağa dökülürlerdi." (Peyami Safa)
- "Ben böyle şeye gelemem efendim... Ben canımı sokakta bulmadım efendim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İl, ilçe vb. yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol
- ÇOKAL
-
-
[isim]
Savaşlarda giyilen zırh
-
[isim]
Savaşlarda giyilen zırh
- OKAPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Kongo'da bataklık ormanlarda yaşayan, büyük bir antilop boyunda, gövdesi kızıl kestane renginde, bacakları beyaz çizgili bir memeli hayvan (Okapia johnstoni)
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Kongo'da bataklık ormanlarda yaşayan, büyük bir antilop boyunda, gövdesi kızıl kestane renginde, bacakları beyaz çizgili bir memeli hayvan (Okapia johnstoni)
- VOKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sesle ilgili
-
[isim]
İyi işlenmiş, düzenlenmiş ses
-
[sıfat]
Sesle ilgili
- LOKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yöresel
-
Yerel
- "Lokal anestezi."
-
[isim]
Dernekevi
- "Siyasal kuruluşların lokallerini yakıp yıkmaya kalkacaklardır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer, gece kulübü
- "Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Yöresel
- TOKAÇ
-
-
[isim]
Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak
-
[isim]
Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak
- TOKAT
-
-
[isim]
İnsana el içi ile vuruş, şamar, beşkardeş
- "Sandalyeyi elinden alıp iki tokat aşk etti." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Tokadı yiyince okur, şimdi tokadı yer ama sonra bana dua eder." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İnsana el içi ile vuruş, şamar, beşkardeş