İçinde ok olan 7 harfli 90 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- JOKEYLİ
-
-
[sıfat]
Jokeyi olan
-
[sıfat]
Jokeyi olan
- MAROKEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fas'ta işlenen yumuşak bir çeşit keçi derisi
-
Üzerine benekler basılarak marokene benzetilen koyun derisi
-
[sıfat]
Bu deriden yapılmış veya bu deriyle kaplanmış
- "Garp cephesi kumandanıyla maroken bir kanepede yan yana oturuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Fas'ta işlenen yumuşak bir çeşit keçi derisi
- OKULDAŞ
-
-
[isim]
Okul arkadaşı
-
[isim]
Okul arkadaşı
- DOKUNUŞ
-
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- "Yolda, bir aralık Lami dizlerinde sıcak bir dokunuş duydu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- OKUYUCU
-
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- "Sevgili okuyucularım, hepinize şen, mesut, kısmetli ve bereketli yıllar dilerim." (Burhan Felek)
-
Şarkıcı
-
Türkücü
-
Düğüne çağrı yapan kimse
-
[isim]
Sürekli olarak gazete, dergi vb. okuyan, okur, kari
- YOKLAMA
-
-
[isim]
Yoklamak işi, kontrol
- "Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Bir topluluğu oluşturan üyelerin belli bir zaman ve yerde bulunup bulunmadığını anlamak için yapılan sayma işlemi
- "Okulda sınıf yoklaması. Asker yoklaması. Emekli yoklaması."
-
Okullarda öğrencilerin bilgisini anlamak için yapılan sınav
- "Yazılı yoklama. Sözlü yoklama."
-
[isim]
Yoklamak işi, kontrol
- İLKOKUL
-
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
-
[isim]
Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen beş yıllık okul, iptidai, iptidai mektep
- LOKMACI
-
-
[isim]
Lokma yapan veya satan kimse
-
[isim]
Lokma yapan veya satan kimse
- OKKALIK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan
- "Açlık, sıcak, ihtiyarlık üç bin okkalık bir yük gibi sırtına çökmüştü." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan
- DOKTORA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak
- "Avrupa'da doktora yapmış bu doçent beye ne buyrulur?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak
- SÖMİKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taş kömürünü çok yüksek olmayan, 500-600 °C'de damıtarak elde edilen kömür
-
[isim]
Taş kömürünü çok yüksek olmayan, 500-600 °C'de damıtarak elde edilen kömür
- DOKUNCA
-
-
[isim]
Kötülüğe yol açan, sağlığı bozan şey
- "Yangın çıkıp da okul büyük ölçüde dokunca görünce Galatasaray Lisesi buraya taşınmıştır." (Salâh Birsel)
-
Zarar
-
[isim]
Kötülüğe yol açan, sağlığı bozan şey
- APOKRİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğruluğuna güvenilmez söz veya yazı
-
[isim]
Doğruluğuna güvenilmez söz veya yazı
- EKİNOKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gün tün eşitliği
-
[isim]
Gün tün eşitliği
- NOKTACI
-
-
[isim]
Noktacılıkla ilgili, noktacılığı uygulayan kimse
-
[isim]
Noktacılıkla ilgili, noktacılığı uygulayan kimse
- TOKURTU
-
-
[isim]
Tokurdama sesi
-
[isim]
Tokurdama sesi
- OKLANMA
-
-
[isim]
Oklanmak işi veya durumu
-
[isim]
Oklanmak işi veya durumu
- KOKLAMA
-
-
[isim]
Koklamak işi
-
[isim]
Koklamak işi
- KOKUŞUK
-
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
-
Kokmuş
-
Kokuşmuş, bozulmuş olan, müteaffin
- KOKTEYL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki
-
Yeri ve zamanı önceden belirlenen, ayaküstü sohbetlerin yapıldığı içkili toplantı
- "Kokteylde yorulmuştum, içtiklerim de baş ağrısı yapmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Karışım
- "Çiçek kokteyli."
-
[isim]
Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki