İçinde ok olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- STOKÇU
-
-
[isim]
Stok yapan kimse, istifçi
-
[isim]
Stok yapan kimse, istifçi
- OKLAMA
-
-
[isim]
Oklamak işi veya durumu
-
Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir tür oyun
-
[isim]
Oklamak işi veya durumu
- BOKSÇU
- ...
- BOMBOK
-
-
[sıfat]
Çok kötü, çok berbat
-
[sıfat]
Çok kötü, çok berbat
- KOKART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
-
Belli bir topluluğa özgü olan işaret
-
[isim]
Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
- OKUMAK
-
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
- "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
- "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
- "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyin anlamını çözmek
- "Şifre okumak."
-
Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
-
Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
- "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sövmek, küfretmek
-
Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- ŞOKOLA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çikolata, şeker, su veya sütle yapılan sıcak içecek
-
[isim]
Çikolata, şeker, su veya sütle yapılan sıcak içecek
- KOKAİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit
- "Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit
- LOKAVT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İş bıraktırımı
-
[isim]
İş bıraktırımı
- BOKTAN
-
-
[sıfat]
Temelsiz, derme çatma, yararsız
-
[sıfat]
Temelsiz, derme çatma, yararsız
- BROKAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş
-
[isim]
Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş
- DOKTOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hekim
- "Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler?" (Atilla İlhan)
-
Bir fakülteyi veya bir yüksekokulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yükseköğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan
-
[isim]
Hekim
- SOKMAN
-
-
[isim]
Bir çeşit uzun konçlu çizme
-
[isim]
Bir çeşit uzun konçlu çizme
- OKULLU
-
-
[isim]
Bir okula devam eden kimse, öğrenci
-
[isim]
Bir okula devam eden kimse, öğrenci
- REDOKS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı
-
[isim]
Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı
- BLOKLU
-
-
[sıfat]
Blokları olan, bloklardan oluşan
-
[sıfat]
Blokları olan, bloklardan oluşan
- DOKSAN
-
-
[isim]
Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 90, XC rakamlarının adı
-
[sıfat]
Dokuz kere on, seksen dokuzdan bir artık
-
[isim]
Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
- KOKULU
-
-
[sıfat]
Kokusu olan
- "Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerinde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kokusu olan
- SUDOKU
- ...
- BLOKAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bloke etme işi
-
Bir şeyin hareketine engel olma, hareketini durdurma
-
Sivri taşların toprak zemine dikine çakılarak üzerine beton dökülmesiyle yapılan dolgu
-
Bankacılıkta bir varlığın yetkili otoritelerin izni olmadan sahibi tarafından kullanılamaması durumu
-
[isim]
Bloke etme işi