İçinde ok olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SOKMAN

  1. [isim] Bir çeşit uzun konçlu çizme

DOKULU

  1. [sıfat] Dokusu olan

OKUTUŞ

  1. [isim] Okutma işi veya biçimi

SOKMAK

  1. [-i] İçine veya arasına girmesini sağlamak
  2. [-e] Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
    • "Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak
  4. Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
    • "Otların arasında bacaklarını yılan sokar." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [-e] Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek
    • "Ülkeye kaçak eşya sokmak."
  6. Belli etmeden kötü bir malı vermek
    • "Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş."
  7. [-e] Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
    • "Asım, fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken, araya -Olmaz mı dersiniz, ne dersiniz?- gibi sualler sokuyor, cevap istiyordu." (Refik Halit Karay)
  8. Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek

KOKMUŞ

  1. [sıfat] Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk
  2. Yerinden kımıldamaya üşenen, tembel, miskin
    • "Kokmuş adam."
  3. Çok bilinen, değersiz, önemsiz
    • "Ve sen o kokmuş tangoyu on sekizinci defa dinleyeceksin." (Peyami Safa)

ALAKOK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Rafadan yumurta
    • "Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÇOKLUK

  1. [isim] Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı
    • "Anayasa değişikliklerinde iptale karar verebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır." (Anayasa)
  2. Çoğunluk
    • "O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem
  4. [zarf] Sık sık, çokça, çok kez
    • "Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti." (Falih Rıfkı Atay)

SOKUCU

  1. [isim] Sokan, sokma işini yapan kimse

TOKSİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Canlı organizmalarda görülen zehir

MONOKL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tek gözde kaş ile yanak arasına sıkıştırılan, çerçevesiz ve tek camlı gözlük

YOKSUN

  1. [sıfat] Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
    • "Ahmet Kerim'i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim'e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)

OKÜLER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Optik aletlerinde objektiften aldığı ışınları göze veren mercek sistemi

OKUTMA

  1. [isim] Okutmak işi
    • "Ertesi gün, onu okutmaya başlayacağını, adam edeceğini müjdeledi." (Halide Edip Adıvar)

ROKFOR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Koyun sütünden yapılan, mahzenlerde olgunlaştırılan, içi özel küflü peynir, rokfor peyniri

BLOKLU

  1. [sıfat] Blokları olan, bloklardan oluşan

SMOKİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi
    • "Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder." (Falih Rıfkı Atay)

TOKALI

  1. [sıfat] Tokası olan, toka takılmış olan
    • "Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş." (Memduh Şevket Esendal)

OKUYUŞ

  1. [isim] Okuma işi veya biçimi

BULDOK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)

OKSİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Paslanma" anlamındaki okside olmak ve"paslandırmak" anlamındaki okside etmek birleşik fiillerinde geçen bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü