İçinde ok olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOKMAK
-
-
[nsz]
Koku çıkarmak
- "Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
- "Bu et kokmuş."
-
Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek
- "Ortalık savaş kokuyordu."
-
[-i]
Koklamak
-
[nsz]
Koku çıkarmak
- KOKONA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyan kadını
-
Süsüne düşkün kadın
-
[isim]
Hristiyan kadını
- TOKSİK
- ...
- ROKOKO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
XVIII. yüzyılın başında Fransa'da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösterişli bir bezeme üslubu
-
[sıfat]
Bu üslupta olan
- "Rokoko mobilya."
-
[isim]
XVIII. yüzyılın başında Fransa'da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösterişli bir bezeme üslubu
- TOKLUK
-
-
[isim]
Tok olma durumu
-
[isim]
Tok olma durumu
- TOKSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Canlı organizmalarda görülen zehir
-
[isim]
Canlı organizmalarda görülen zehir
- OKUNMA
-
-
[isim]
Okunmak işi
- "Her şairin içinde bir okunma, bir yayılma, bir beğenilme hırsı vardır." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Okunmak işi
- DOKTOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hekim
- "Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler?" (Atilla İlhan)
-
Bir fakülteyi veya bir yüksekokulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yükseköğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan
-
[isim]
Hekim
- OKTANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle denizcilikte 450 C'lik yükseklikteki cisimleri gözlemeye yarayan alet
-
Dairenin sekizde biri
-
[isim]
Özellikle denizcilikte 450 C'lik yükseklikteki cisimleri gözlemeye yarayan alet
- GLOKOM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karasu
-
[isim]
Karasu
- KOKUCU
-
-
[isim]
Koku yapan veya satan kimse
-
[isim]
Koku yapan veya satan kimse
- BULDOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)
-
[isim]
Köpekgillerden, burnu basık, alt çenesi üsttekinden uzun, iri ve güçlü bir köpek türü (Canis familiaris molosus hibernicus)
- REDOKS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı
-
[isim]
Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı
- YOKSUZ
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
Yok olmuş, yok olan, bulunmayan
-
[sıfat]
Yoksul
- YOKLUK
-
-
[isim]
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet, varlık karşıtı
- "Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi." (Tarık Buğra)
-
Fakirlik, yoksulluk
- "Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hiçlik
-
[isim]
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet, varlık karşıtı
- KOKMUŞ
-
-
[sıfat]
Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk
-
Yerinden kımıldamaya üşenen, tembel, miskin
- "Kokmuş adam."
-
Çok bilinen, değersiz, önemsiz
- "Ve sen o kokmuş tangoyu on sekizinci defa dinleyeceksin." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çürüyüp bozularak kötü kokan, kokuşuk
- BOKSÇU
- ...
- OKEYCİ
- ...
- OKUTUŞ
-
-
[isim]
Okutma işi veya biçimi
-
[isim]
Okutma işi veya biçimi
- SUDOKU
- ...