İçinde ok olan 4 harfli 22 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKAR
-
-
[isim]
Telli balıkçıl
-
[isim]
Telli balıkçıl
- OKEY
-
-
[isim]
Plastik, tahta, mika vb. maddelerden yapılmış taşlarla oynanan ve konkene benzeyen bir tür oyun
-
[isim]
Plastik, tahta, mika vb. maddelerden yapılmış taşlarla oynanan ve konkene benzeyen bir tür oyun
- SOKU
-
-
[isim]
Taş dibek
- "Evlerinin önü bulgur sokusu / Yel estikçe gelir yarin kokusu." (Halk türküsü)
-
Dibekte, havanda tahıl dövmeye yarayan tokmak
-
[isim]
Taş dibek
- OKSU
- ...
- OKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
1,282 kg veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye
- "Beş okka şekeri tam on gün idare ettik." (Aka Gündüz)
- "Eğer gözünü açmaz, bu kör dövüşüne bir nihayet vermezsen muhakkak okkanın altına gidersin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
1,282 kg veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye
- TOKA
-
-
[isim]
Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
-
Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç
- "Bir de sahte taşlı bir toka takmış saçlarına." (Çetin Altan)
-
[isim]
Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
- BLOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kocaman ve ağır kitle
-
Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan
- "Blok ders."
-
Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu
- "Batı Bloku. Doğu Bloku."
-
İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap
-
Birbirine bitişik büyük yapılar
- "Yıkıntıların ortasında blok hâlinde yükselen yeni apartmanlara uzun uzun baktı." (Haldun Taner)
-
Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken, önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde
-
[isim]
Kocaman ve ağır kitle
- FLOK
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken
-
[isim]
Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken
- ROKA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 cm yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)
-
[isim]
Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 cm yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)
- OKRA
- ...
- DOKU
-
-
[isim]
Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
-
Bir bütünün yapısı ve özelliği
-
[isim]
Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
- KOKU
-
-
[isim]
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
- "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler." (Sabahattin Ali)
- "O yokken anası tarafından gönderildiğine şüphe olmayan bütün bu şeylere anasının kokusu sinmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Yaz yağmuru yağdığı vakit burada toprağın güzel kokusunu duymak mümkündür." (Memduh Şevket Esendal)
-
Güzel kokmak için sürülen esans
- "Koku sürünmek."
- "Yılların gazetecisisin oğlum, iyi haberin kokusunu kilometrelerce uzaktan alırsın." (Ahmet Ümit)
-
Belirti, işaret
- "Ortalıkta bir savaş kokusu var."
-
[isim]
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
- OKUL
-
-
[isim]
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep
- "Daha gelir gelmez, ayağının tozu ile vilayet merkezinin okullarını gezdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı." (Necati Cumalı)
-
Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü
- "Okul dağıldı."
-
Ekol
-
[isim]
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep
- OKUR
-
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- "Bu iki yazar çok okuru olmanın tadını çıkarmasını da bilmişlerdir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- KOKA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
-
Bu bitkinin yapraklarından çıkarılan madde
-
[isim]
İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
- OKÇU
-
-
[isim]
Ok yapan veya satan kimse
-
Okçuluk sporunu yapan kimse, kemankeş
-
[isim]
Ok yapan veya satan kimse
- TROK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değişim
- "Bu trok muamelesinde, kendi malı için daima üste para isterdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Değişim
- ZOKA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası
-
[isim]
Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası
- STOK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif
-
Bir sanayi dalında yararlanılan ham, işlenmiş veya yarı işlenmiş maddelerin tümü
-
Bir gereksinimi karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif
-
Satılmamış, istif edilmiş mal
- "Bir kasabada tütün stoku mu buldu, hemen paraya çevirir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif
- MOKA
-
-
[isim]
Çok kokulu bir tür kahve
-
Bu kahveden yapılan içecek
-
[isim]
Çok kokulu bir tür kahve