İçinde oca olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde OCA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oca olan kelimeler listesine ya da Sonu oca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOCATMA
-
-
[isim]
Kocatmak işi
-
[isim]
Kocatmak işi
- OCAKAYI
- ...
- KOCAALİ
- ...
- KOCAMAK
-
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- "Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- KOCASIZ
-
-
[sıfat]
Kocası olmayan (kadın)
-
[sıfat]
Kocası olmayan (kadın)
- KOCALMA
-
-
[isim]
Kocalmak işi
- "Bu ihtiyarlamanın, kocalmanın, ölmenin ta kendisi..." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kocalmak işi
- KOCAELİ
- ...
- KOCAKÖY
- ...
- HOCALAR
- ...
- OCAKLIK
-
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
-
Ateş yakılan yer, ocak
- "Gözlerini oğuşturarak kahveye girmiş, ocaklığa doğru yürüyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Bir yapının temelini veya çatısını oluşturan büyük kereste, temel direği
-
Mutfak
-
Baca
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
- OCAKSIZ
-
-
[sıfat]
Ocağı olmayan
-
[sıfat]
Ocağı olmayan
- KOCABAŞ
-
-
[isim]
İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes)
-
Eti, sütü ve derisinden yararlanılan sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş
- "Kocabaş sürüleri ne kışlaklarda ne yaylaklarda beslenebiliyordu." (Nezihe Araz)
-
Doğu Anadolu'da, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-150 cm yükseklikte, iki yıllık otsu bir bitki (Onopordon acanthium)
-
Pancar, şeker pancarı
-
[isim]
İspinozgillerden, 18 cm uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü, flurcun (Cocothraustes coccothraustes)
- KOCAYIŞ
-
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
- HOCALIK
-
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- "Viyana üniversitesinde hocalığım sırasında amirim olan profesör ağır hasta idi." (Haldun Taner)
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- KOSKOCA
-
-
[sıfat]
Çok büyük, muazzam
- "Koskoca bir vapur bir çöp gibi oldu." (Aka Gündüz)
-
Boyca uzun
- "Demek ki koskoca bir caddeyi yürümüş, Royal kahvesinin önüne sanki uykuda gezenler gibi varmışım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok büyük, muazzam
- KOCALIK
-
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
-
Yaşı ilerlemiş olma durumu
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
- KOCAMAN
-
-
[sıfat]
Çok iri, büyük, koca
- "Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yaşça büyük olan
-
[sıfat]
Çok iri, büyük, koca