İçinde oc olan 7 harfli 39 kelime var. İçerisinde OC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oc olan kelimeler listesine ya da Sonu oc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OCAKLIK
-
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
-
Ateş yakılan yer, ocak
- "Gözlerini oğuşturarak kahveye girmiş, ocaklığa doğru yürüyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Bir yapının temelini veya çatısını oluşturan büyük kereste, temel direği
-
Mutfak
-
Baca
-
[isim]
Bir aileye, babadan oğla geçmesi için verilen mülk
- KOLPOCU
-
-
[isim]
Dalavereci
-
[isim]
Dalavereci
- ÇOCUKÇU
-
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
-
[isim]
Çocuk sağlığı ve hastalıkları doktoru
- KOSKOCA
-
-
[sıfat]
Çok büyük, muazzam
- "Koskoca bir vapur bir çöp gibi oldu." (Aka Gündüz)
-
Boyca uzun
- "Demek ki koskoca bir caddeyi yürümüş, Royal kahvesinin önüne sanki uykuda gezenler gibi varmışım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok büyük, muazzam
- KABLOCU
-
-
[isim]
Kablo döşeyen kimse
-
[isim]
Kablo döşeyen kimse
- HOCALAR
- ...
- ŞİNTOCU
- ...
- KOCAYIŞ
-
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
- KOCAMAK
-
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- "Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde..." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[nsz]
Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
- KOCAKÖY
- ...
- KANTOCU
-
-
[isim]
Kanto söyleyen kadın
- "Tıpkı kantocu bir kız gibi ellerini şakırdatıp omuzlarını titretiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kanto söyleyen kadın
- VİDEOCU
-
-
[isim]
Video alıp satan veya onaran kimse
-
[isim]
Video alıp satan veya onaran kimse
- RODEOCU
-
-
[isim]
Rodeo yapan kimse
-
[isim]
Rodeo yapan kimse
- ÇOCUKSU
-
-
[sıfat]
Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen
- "Annesinin tesiri altında kalır, biraz çocuksu gözleriyle yangından korkar, her türlü korkusunu gizlemek dilermiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen
- OCAKSIZ
-
-
[sıfat]
Ocağı olmayan
-
[sıfat]
Ocağı olmayan
- KOCAALİ
- ...
- KOCALIK
-
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
-
Yaşı ilerlemiş olma durumu
-
[isim]
Bir kadına koca olma durumu
- OCAKAYI
- ...
- ÇOCUKLU
-
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- "O da eski karısından iki veya üç çocuklu bir duldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Çocuğu olan
- BANDOCU
-
-
[isim]
Bandoda görevi olan kimse, mızıkacı
-
[isim]
Bandoda görevi olan kimse, mızıkacı