İçinde o olan 8 harfli 1510 kelime var. İçerisinde O harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında o harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOŞBOĞAZ
-
-
[sıfat]
Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
- "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Yerli yersiz konuşan kimse
-
[sıfat]
Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
- DERMASON
- ...
- EROİNMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eroinci
-
[isim]
Eroinci
- FUTBOLCU
-
-
[isim]
Futbol oyuncusu
- "Hele futbolcuları göklere çıkarmak ölçüsüzlük ve basitlikti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Futbol oyuncusu
- OPTİMİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İyimser
-
[isim]
Tek yelkenli, tek kişilik yarış
-
[sıfat]
İyimser
- POHPOHÇU
-
-
[sıfat]
Pohpohlamaktan hoşlanan (kimse)
-
[sıfat]
Pohpohlamaktan hoşlanan (kimse)
- POSTULAT
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Konut (II)
-
[isim]
Konut (II)
- SOYULMAK
-
-
[nsz]
Soyma işine konu olmak
- "Küçük çocuğun gözü soyulmuş bir taze badem gibi parladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Soyma işine konu olmak
- TORBACIK
- ...
- YOĞUNLAÇ
-
-
[isim]
Kondansatör
-
[isim]
Kondansatör
- BOŞLAŞMA
-
-
[isim]
Boşlaşmak işi
-
[isim]
Boşlaşmak işi
- ÇOĞULLUK
-
-
[isim]
Çoğul olma durumu
- "Ne de olsa varsan, onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Çoğul olma durumu
- MİKROBİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Mikroplu
- "Mikrobik hastalık."
-
Mikropla ilgili
-
[sıfat]
Mikroplu
- SİNOPTİK
- ...
- ZEHROLMA
-
-
[isim]
Zehrolmak durumu
-
[isim]
Zehrolmak durumu
- ALTINOVA
- ...
- BOZUNMAK
-
-
[nsz]
Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak
-
Işınetkin bir çekirdek, ışınım salarak değişikliğe uğramak
-
[nsz]
Birleşik bir madde, daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılmak
- KOPENHAG
- ...
- KOTARMAK
-
-
[-i]
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
- "İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Hazırlık yapmak
- "O akşam yemeği için kotarabildiklerinin bir kısmını yarı çiğ, yarı pişmiş önüme sürüyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir işi tamamlamak, bitirmek
-
Üstesinden gelmek
- "Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım." (Ayşe Kulin)
-
[-i]
Pişen yemeği başka kaba boşaltmak
- KOVLAMAK
-
-
[-i]
Birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek, kötülemek, birisini yerip çekiştirmek, fitlemek, gammazlamak
-
[-i]
Birinin yaptığı işi, söylediği sözü yermek, kötülemek, birisini yerip çekiştirmek, fitlemek, gammazlamak