İçinde olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde NÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nç olan kelimeler listesine ya da Sonu nç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KONÇSUZ

  1. [sıfat] Koncu olmayan veya koncu kısa olan

TİKSİNÇ

  1. [sıfat] Tiksinilen

SANÇMAK

  1. [-i] Saplanmak, batmak

DİNÇLİK

  1. [isim] Dinç olma durumu, zindelik, mecal

KEMANÇE
...
KISKANÇ

  1. [sıfat] Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
    • "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)

GÖNÇLÜK

  1. [isim] Zengin olma durumu

İNANÇLI

  1. [sıfat] İnancı olan, imanlı, itikatlı, mutekit
    • "Paşa, sağlam inançlı bir Müslümandı." (Yusuf Ziya Ortaç)

HINÇSIZ

  1. [sıfat] Hıncı olmayan, öfkesiz

ŞATRANÇ
...
GENÇLİK

  1. [isim] Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
    • "İlk gençliğinde at delisiydi." (Necati Cumalı)
  2. İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
    • "Belki babam da gençliğinde Valantino'ya benziyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Genç insanların bütünü
    • "O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
    • "Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

KAVANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
  2. Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
  3. Bir işi başka birine yükleme, başına sarma

PENÇGAH
...
GENÇTEN

  1. [sıfat] Genç sayılan (kimse)
    • "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)

KEMENÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı
    • "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)

PENÇELİ

  1. [sıfat] Pençesi olan
  2. Pençe vurulmuş (ayakkabı)
    • "Altları delinmiş, kat kat pençeli pabuçlarını çıkardı, ağır ağır çıktı merdiveni." (Orhan Kemal)
  3. Güçlü
  4. Sataşkan

ERİNÇLİ

  1. [sıfat] Erinci olan, huzurlu, rahat

DİPDİNÇ

  1. [sıfat] Çok sağlıklı, çok canlı

BİLANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
  2. Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
    • "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)

SATRANÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun
    • "İki kişiyi birden satrançta mat ettim." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü