İçinde nç olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde NÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nç olan kelimeler listesine ya da Sonu nç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PENÇGAH
- ...
- KEMENÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı
- "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı
- GEPGENÇ
-
-
[sıfat]
Çok genç
- "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Çok genç olarak, çok gençken
- "Gepgenç öldü."
-
[sıfat]
Çok genç
- KAMANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yükleme, aktarma, elden ele geçirme
- "Bu ödev kendisine kamanço edilen eleştirmen arkadaş..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yükleme, aktarma, elden ele geçirme
- LEĞENÇE
- ...
- SANÇMAK
-
-
[-i]
Saplanmak, batmak
-
[-i]
Saplanmak, batmak
- GÖNÇLÜK
-
-
[isim]
Zengin olma durumu
-
[isim]
Zengin olma durumu
- GENÇLİK
-
-
[isim]
Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
- "İlk gençliğinde at delisiydi." (Necati Cumalı)
-
İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
- "Belki babam da gençliğinde Valantino'ya benziyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Genç insanların bütünü
- "O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
- "Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
- KORKUNÇ
-
-
Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş
- "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren
-
Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli
- "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş
- MANÇUCA
- ...
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü
- DİPDİNÇ
-
-
[sıfat]
Çok sağlıklı, çok canlı
-
[sıfat]
Çok sağlıklı, çok canlı
- KAVANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
-
Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
-
Bir işi başka birine yükleme, başına sarma
-
[isim]
Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
- İLENÇLİ
-
-
[sıfat]
İlence uğramış
- "Kendi iç yalnızlığına geri dönen, ilençli bir şair gibidir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
İlence uğramış
- DİNÇLİK
-
-
[isim]
Dinç olma durumu, zindelik, mecal
-
[isim]
Dinç olma durumu, zindelik, mecal
- GENÇTEN
-
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Genç sayılan (kimse)
- KAYINÇO
-
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
-
[isim]
Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz
- BİLANÇO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
-
Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
- "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
- KONÇSUZ
-
-
[sıfat]
Koncu olmayan veya koncu kısa olan
-
[sıfat]
Koncu olmayan veya koncu kısa olan
- KISKANÇ
-
-
[sıfat]
Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
- "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut