İçinde olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde NÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nç olan kelimeler listesine ya da Sonu nç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PENÇGAH
...
KEMENÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı
    • "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)

GEPGENÇ

  1. [sıfat] Çok genç
    • "Ölüm bu gepgenç, bu dipdiri insanı yatağında değil, bir kapı önünde ayakta aldı götürdü." (Haldun Taner)
  2. [zarf] Çok genç olarak, çok gençken
    • "Gepgenç öldü."

KAMANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yükleme, aktarma, elden ele geçirme
    • "Bu ödev kendisine kamanço edilen eleştirmen arkadaş..." (Haldun Taner)

LEĞENÇE
...
SANÇMAK

  1. [-i] Saplanmak, batmak

GÖNÇLÜK

  1. [isim] Zengin olma durumu

GENÇLİK

  1. [isim] Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı
    • "İlk gençliğinde at delisiydi." (Necati Cumalı)
  2. İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
    • "Belki babam da gençliğinde Valantino'ya benziyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Genç insanların bütünü
    • "O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik
    • "Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

KORKUNÇ

  1. Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş
    • "Bizi buraya getiren arabacı yolda birtakım korkunç şeyler söyledi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren
  3. Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli
    • "Kendini korkunç bir pehlivan sanırmış ki adını Çelikkol koymuş." (Memduh Şevket Esendal)

MANÇUCA
...
ÜZÜNÇLÜ

  1. [sıfat] Üzüntülü
    • "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)

DİPDİNÇ

  1. [sıfat] Çok sağlıklı, çok canlı

KAVANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme
  2. Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma
  3. Bir işi başka birine yükleme, başına sarma

İLENÇLİ

  1. [sıfat] İlence uğramış
    • "Kendi iç yalnızlığına geri dönen, ilençli bir şair gibidir." (Selim İleri)

DİNÇLİK

  1. [isim] Dinç olma durumu, zindelik, mecal

GENÇTEN

  1. [sıfat] Genç sayılan (kimse)
    • "Ev sahibi Hacı Ali'yi tanıdım. Gençten bir adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)

KAYINÇO

  1. [isim] Kayınbiraderlere sevgi yollu söylenen söz

BİLANÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem
  2. Girişilen herhangi bir işte, belirli bir süre sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu
    • "Hayatımın hesabını, bilançosunu yapıyordum." (Ömer Seyfettin)

KONÇSUZ

  1. [sıfat] Koncu olmayan veya koncu kısa olan

KISKANÇ

  1. [sıfat] Kıskanma huyunda olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut
    • "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü