İçinde olan 5 harfli 16 kelime var. İçerisinde NÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nç olan kelimeler listesine ya da Sonu nç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PENÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
    • "Kuş, beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Aslan bir pençe atarak soysuz köpeğin kemiklerini kırmış." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Karaborsa davalarında ise bunların nüfuzları sıfırdan aşağıdır çünkü bu hususta birçoğu Millî Korunmanın pençesine düşmeye namzettir." (Halide Edip Adıvar)
  2. Ayakkabının tabanındaki kösele
    • "Bilirim atarsın bana pençeni / Nefsine kahretmek istedikçe sen." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  3. Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
    • "Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. El
    • "Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı." (Aka Gündüz)

ÖVÜNÇ

  1. [isim] Övünme, kıvanç, iftihar
    • "Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." (Yahya Kemal)
    • "Sevgili eşini kaçırarak almış olmaktan büyük övünç duyardı." (Haldun Taner)

ÖZENÇ

  1. [isim] İstek
  2. İmrenme

ÜZÜNÇ

  1. [isim] Üzüntü
    • "Çocukların oyun gürültülerinde bile insanı burkan bir üzünç gizlidir." (Selim İleri)

MANÇU
...
İLENÇ

  1. [isim] Beddua, kargış

PANÇO
...
EDİNÇ

  1. [isim] Edinilen şey veya şeyler, müktesebat

EZİNÇ

  1. [isim] Organik veya ruhsal büyük sıkıntı, azap

ÖDÜNÇ

  1. [isim] İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey
    • "Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu." (Falih Rıfkı Atay)

AVUNÇ

  1. [isim] Avuntu, teselli

İNANÇ

  1. [isim] Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma
    • "Otuz yıl boyu, Türk tiyatrosunun, Türk oyunları ile kalkınacağına inancını bir gün yitirmedi." (Haldun Taner)
  2. Birine duyulan güven, inanma duygusu
  3. İnanılan şey, görüş, öğreti
    • "Kendi getirdikleri inançtan başka her şeye kapalıdır zevkleri." (Nurullah ataç)
  4. Tanrı'ya, bir dine inanma, akide, iman, itikat
    • "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir." (Anayasa)

USANÇ

  1. [isim] Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
    • "Çehremde usanç alametlerinin arttığını sezen kâhya sustu." (Refik Halit Karay)
    • "Efendim, Tanrının günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmişsindir." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Binlerce kahraman, bu yazın usanç veren günlerini de ateşe, ısınmış demire karşı ve kızgın toprak üstünde geçirecekler." (Falih Rıfkı Atay)

ERİNÇ

  1. [isim] Hiçbir eksiği, üzüntüsü ve acısı olmama durumu, dirlik, rahat, huzur
    • "Değiliz, erinç içinde değiliz biz, erinç içinde olmayı da aramıyoruz, dilemiyoruz." (Nurullah ataç)

ÜŞENÇ

  1. [isim] Üşenme, üşengeçlik
    • "Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?" (Sait Faik Abasıyanık)

UTANÇ

  1. [isim] Utanma duygusu, hicap
    • "O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu." (Tarık Buğra)
    • "Yalvarırım hanımcığım, beni beyin yanına çıkarmayınız, utancımdan yerlere geçerim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken, utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü