İçinde nu olan 6 harfli 27 kelime var. İçerisinde NU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nu olan kelimeler listesine ya da Sonu nu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAZNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sanık
-
Sanık
- SAVUNU
-
-
[isim]
Savunma
- "Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Savunma
- AVUNUŞ
- ...
- ONUNCU
-
-
[sıfat]
On sayısının sıra sıfatı, sırada dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
On sayısının sıra sıfatı, sırada dokuzuncudan sonra gelen
- UNUTUŞ
- ...
- NUMARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- "Kitap sayfasının numarası."
- "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölçü
- "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
-
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
-
Öğrenciye verilen not
- "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
-
Eğlendirici oyunlardan her biri
- "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
-
Hile, düzen, dalavere, yalan
- "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
- CENUBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
-
[sıfat]
Güneyle ilgili, güneye özgü olan
- BOYNUZ
-
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- "Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu." (Burhan Felek)
- "Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler." (Ömer Seyfettin)
- "Onlar da sana seksen zamparayla boynuz taktırdılar ya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Bu organdan yapılmış
- "Boynuz tarak."
-
Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet
-
[isim]
Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- MEKNUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
-
[sıfat]
Gömülü, saklı
- OKUNUŞ
-
-
[isim]
Okunma işi veya biçimi
-
[isim]
Okunma işi veya biçimi
- KANUNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yasal
-
[sıfat]
Yasal
- SUNUCU
-
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
- HOŞNUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- "Benimle konuştuklarından hoşnut kalmış gibi görünerek gittiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- NURSUZ
-
-
[sıfat]
Saygı uyandırmayan, sevimsiz
-
[sıfat]
Saygı uyandırmayan, sevimsiz
- ONUNKİ
-
-
[sıfat]
Onun olan, onunla ilgili olan
-
[zamir]
Üçüncü kişinin karısından veya kocasından söz ederken kullanılan söz
-
[sıfat]
Onun olan, onunla ilgili olan
- MEMNUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- "Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Eski arkadaşı kaybetmemek hepsini memnun ediyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hâlinden memnun olduğu yüzünden anlaşılıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
- UNUTMA
-
-
[isim]
Unutmak durumu
-
[isim]
Unutmak durumu
- KONULU
-
-
[sıfat]
Konusu olan, mevzulu
-
[sıfat]
Konusu olan, mevzulu
- NURHAK
- ...
- MANUEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
El kitabı
-
[sıfat]
Elle işletilen
-
[isim]
El kitabı