İçinde ntı olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde NTI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ntı olan kelimeler listesine ya da Sonu ntı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TIN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIVRANTI
-
-
[isim]
Kararsızlık, sıkıntı
- "... ne yapacağını bilememenin kıvrantısı içinde..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kararsızlık, sıkıntı
- SARSINTI
-
-
[isim]
Sarsılma işi, birden sallanma
- "Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi." (Haldun Taner)
-
Titreme, titreyiş
- "Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Deprem
-
Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri
- "İkinci sarsıntıda evlerin tümü yıkıldı."
-
Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik
- "Bu olgunluğa erişen toplumlar ise her türlü sarsıntıları en az zararla atlatırlar." (Necati Cumalı)
-
Kaza, ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü, sadme
-
[isim]
Sarsılma işi, birden sallanma
- BIKKINTI
-
-
[isim]
Bıkma duygusu
-
[isim]
Bıkma duygusu
- ÇARPINTI
-
-
[isim]
Kalbin hızlı ve sık vurması
- "Müthiş bir kalp çarpıntısı ve korku ile kanepeden kalktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kalbin hızlı ve sık vurması
- KIRKINTI
-
-
[isim]
Kırpıntı
-
[isim]
Kırpıntı
- SALLANTI
-
-
[isim]
Sallanma işi
-
Sürüncemede bırakma, savsaklama
-
[isim]
Sallanma işi
- OYALANTI
-
-
[isim]
Oyalanmak için yapılan şey
- "Araban, yazlığın, kışlığın, çiftliğin, hafta sonu evin, hobilerin, oyalantıların var." (Haldun Taner)
-
[isim]
Oyalanmak için yapılan şey
- MANTIKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mantıkça
-
[zarf]
Mantıkça
- SAKLANTI
-
-
[isim]
Saklanan şey
-
[isim]
Saklanan şey
- SUNTIRAÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Nalbantların, nallanacak hayvanın tırnağını keserken kullandıkları keskin araç
-
Saraçların derilere yiv açmakta kullandıkları, metalden U biçimindeki araç
-
[isim]
Nalbantların, nallanacak hayvanın tırnağını keserken kullandıkları keskin araç
- ÇALKANTI
-
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
-
Çalkanmış şey
- "Yumurta çalkantısı."
-
Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp
-
Coşku
- "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı." (Behçet Necatigil)
-
Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
- "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında." (Çetin Altan)
-
[isim]
Deniz ve gölde dalgalanma
- MANTIKLI
-
-
[sıfat]
Mantığa uygun, akla uygun, mantıksal, mantıki
- "Mantıklı söz."
-
Mantığa uygun davranan
- "Mantıklı adam."
-
[sıfat]
Mantığa uygun, akla uygun, mantıksal, mantıki
- ÇIRPINTI
-
-
[isim]
Çırpınma
-
Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması
-
Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon
-
Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu
-
[isim]
Çırpınma
- ORANTILI
-
-
[sıfat]
Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
- "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
-
Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir
-
[sıfat]
Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
- BAYGINTI
-
-
[isim]
Baygınlık
-
İpek böceklerinin sindirim organlarında görülen ve yemden kesilmelerine yol açan bir hastalık
-
Bu sebeple koza yapamama durumu
-
[isim]
Baygınlık
- AKINTILI
-
-
[sıfat]
Akıntısı olan
-
Eğik, eğimli, meyilli
-
[sıfat]
Akıntısı olan
- MANTIKÇI
-
-
[isim]
Mantık bilimiyle uğraşan kimse
-
Kesin ve sağlam bir yönteme göre akıl yürüten kimse
-
Mantık derslerini veren öğretmen
-
[isim]
Mantık bilimiyle uğraşan kimse
- SIYRINTI
-
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
-
Bir bezden el ile koparılan uzunca parça
-
Sıyrık
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
- SAPLANTI
-
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks
- "Üstadı bu saplantısından kurtarmak kolay olmamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks
- KATLANTI
- ...