İçinde ntı olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde NTI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ntı olan kelimeler listesine ya da Sonu ntı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TIN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIRPINTI

  1. [isim] Çırpınma
  2. Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması
  3. Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon
  4. Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu

ŞIRFINTI

  1. Seviyesi düşük, bayağı (kadın)
    • "Raba şırfıntısını ballandıra ballandıra methetti." (Ercüment Ekrem Talu)

KATLANTI
...
TOPLANTI

  1. [isim] Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima
    • "Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir gündem üzerinde görüşmek amacıyla ilgililerin katılmasıyla yapılan birleşim
  3. Bir meclisin bir yıl içindeki birleşimlerinin tümü
  4. Toplanma, bir araya gelme, kabarıklık oluşturma
    • "Gür kaşları başlangıçlarında kıvrık toplantılar yaparak incele incele uçlarında büsbütün sivrilirdi." (Halit Ziya Uşaklıgil)

ORANTILI

  1. [sıfat] Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
    • "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." (Haldun Taner)
  2. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir

BIKKINTI

  1. [isim] Bıkma duygusu

SALLANTI

  1. [isim] Sallanma işi
  2. Sürüncemede bırakma, savsaklama

SARSINTI

  1. [isim] Sarsılma işi, birden sallanma
    • "Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi." (Haldun Taner)
  2. Titreme, titreyiş
    • "Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Deprem
  4. Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri
    • "İkinci sarsıntıda evlerin tümü yıkıldı."
  5. Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik
    • "Bu olgunluğa erişen toplumlar ise her türlü sarsıntıları en az zararla atlatırlar." (Necati Cumalı)
  6. Kaza, ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü, sadme

KIVRANTI

  1. [isim] Kararsızlık, sıkıntı
    • "... ne yapacağını bilememenin kıvrantısı içinde..." (Haldun Taner)

AKINTILI

  1. [sıfat] Akıntısı olan
  2. Eğik, eğimli, meyilli

AŞIRINTI

  1. [isim] Aşırılmış olan şey
    • "Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

MANTIKÇA

  1. [zarf] Mantık bakımından, mantığa göre

SARKINTI

  1. [isim] Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
    • "... kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Sataşma, takılma

KIRPINTI

  1. [isim] Kırpılan şeyden kalan küçük parça
    • "Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BAĞLANTI

  1. [isim] İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
    • "Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
    • "Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor." (Atilla İlhan)
  2. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
    • "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Yüklenme, üstlenme, angajman

BAYGINTI

  1. [isim] Baygınlık
  2. İpek böceklerinin sindirim organlarında görülen ve yemden kesilmelerine yol açan bir hastalık
  3. Bu sebeple koza yapamama durumu

KIVRINTI

  1. [isim] Kıvrım
  2. Kıvrılan yer, dönemeç
    • "Yolun kıvrıntısında."

MANTIKEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Mantıkça

SIYRINTI

  1. [isim] Kapta kalan yemek, yemek artığı
  2. Bir bezden el ile koparılan uzunca parça
  3. Sıyrık

MIYMINTI

  1. [sıfat] İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
    • "Sen gençliğinde de böyle mıymıntının biri imişsin ya!" (Osman Cemal Kaygılı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü