İçinde nt olan 8 harfli 173 kelime var. İçerisinde NT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nt olan kelimeler listesine ya da Sonu nt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PANTOLON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek
- "Redingot giymemiş olanlar kara ceket, yelek, çizgili pantolon giymişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek
- MEGAKENT
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Büyükşehir
- "Nüfus bir yandan, halk dalkavuğu politikalar öte yandan, şehri on beş milyon nüfuslu bir megakente dönüştürmüştür." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Büyükşehir
- ANTİTANK
- ...
- SERPİNTİ
-
-
[isim]
Dökülen veya akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm
- "Ali Rıza'nın ayaklarına kadar denizin serpintileri geliyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Damlacıklar, tanecikler durumunda, azar azar yağan yağmur veya kar, çilenti
-
Bir şeyin etkisi azalarak kalan veya gelen kısmı
- "Radyasyon serpintisi."
-
[isim]
Dökülen veya akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm
- YAKANTOP
- ...
- ANTİNOMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çatışkı
-
[isim]
Çatışkı
- ÇENTİLME
-
-
[isim]
Çentilmek durumu
-
[isim]
Çentilmek durumu
- ALTINTAŞ
- ...
- ASELBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
- KANTARON
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
-
Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki (Centaurea)
-
[isim]
Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki (Gentiana lutea)
- MANTARLI
-
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- "Mantarlı çorba."
-
Mantarı olan
- "Mantarlı şişe. Mantarlı ayakkabı."
-
Mantar hastalığına yakalanmış
- "Arabalarda, manda sırtında, insan omzunda, kel, kör, uyuz, egzamalı, mantarlı, cüzzamlıya kadar bir köylü kafilesi tam bu zamanda gelir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- MÜNTEHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Seçmen
-
[isim]
Seçmen
- MOMENTUM
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Bir cismin hareket miktarı, kütlenin sürat ile çarpımı
-
Hız, hızlılık
-
[isim]
Bir cismin hareket miktarı, kütlenin sürat ile çarpımı
- SALLANTI
-
-
[isim]
Sallanma işi
-
Sürüncemede bırakma, savsaklama
-
[isim]
Sallanma işi
- KATLANTI
- ...
- KONTRAST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Karşıt, aykırı, zıt
-
[isim]
Karşıtlık, aykırılık, zıtlık
-
[sıfat]
Karşıt, aykırı, zıt
- ANTİASİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Alkalik
-
[sıfat]
Alkalik
- ÇİNTİYAN
-
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
- ANTLAŞMA
-
-
[isim]
İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, pakt
-
Bu durumu belirten belge
-
[isim]
İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, pakt
- PIRLANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
- "Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Bunların arasında umutsuz yaşamayan pırlanta gibi delikanlılar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)
- "Sonra kalan pırlanta salkım küpe, annesinin yadigârı da elinden çıktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas