İçinde ns olan 5 harfli 26 kelime var. İçerisinde NS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ns olan kelimeler listesine ya da Sonu ns ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANONS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli duyuru
-
[isim]
Sesli duyuru
- AJANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş
-
Bir ticari kuruluşu tanıtan, onunla ilgili bilgi aktaran ve bu yolla kazanç sağlayan iş kolu
- "Reklam ajansı."
-
Bu iş kollarının çalıştığı büro
-
Radyoda haber bülteni
-
[isim]
Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş
- NÜANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayırtı, çalar, fark
- "Ellerini ve kollarını hiç kullanmaya lüzum duymadan nüanslarını sesiyle vererek oynadı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ayırtı, çalar, fark
- ONSUZ
-
-
[zarf]
O olmaksızın
- "Onsuz kalınacak uzun günler ve geceleri nasıl geçirecektik?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
O olmaksızın
- TRANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu
- "O garip bir transa girmişti; beni konuşturmak, nasıl aşağılık duygusu içinde kıvrandığımı işitmek istiyordu." (Ahmet Ümit)
-
Kendinden geçme, içinde bulunduğu ortamdan başka bir dünyaya veya havaya geçme
- "Mükrimin Hoca trans hâline girer, o gazanın kahramanları ile özdeşleşir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu
- ÖNSEL
-
-
[sıfat]
Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, apriori
-
[sıfat]
Hiçbir denemeye dayanmayan ve akıl yordamıyla bulunup ortaya konan, apriori
- ENSİZ
-
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- "Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." (Enis Behiç Koryürek)
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- ANSIZ
-
-
[zarf]
Ansızın
-
[sıfat]
Anlayışsız, akılsız
-
[zarf]
Ansızın
- PENSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
-
Birçok meslek dalında çeşitli nesneleri sıkmak, germek, kıvırmak, tutmak vb. işler için kullanılan değişik biçimlerde el aleti, pens
-
[isim]
Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
- UNSUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öge
- "Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir." (Atatürk)
-
[isim]
Öge
- ESANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerden türlü yollarla çıkarılan veya kimyasal yöntemlerle yapılan, kokulu ve uçucu sıvı
- "İçlerinden biri, galiba esmerleri, bir esans sürmüştü." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bitkilerden türlü yollarla çıkarılan veya kimyasal yöntemlerle yapılan, kokulu ve uçucu sıvı
- ENSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
- CİNSİ
- ...
- YANSI
-
-
[isim]
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs
-
Tepke
-
[isim]
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs
- ÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Ünü olmayan, gösterişsiz, şöhretsiz
-
[isim]
Ses yolunda bir engele çarparak çıkan ses, sessiz, sessiz harf, konson, konsonant
-
[sıfat]
Ünü olmayan, gösterişsiz, şöhretsiz
- SEANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir meslek veya sanat adamının yaptığı işle ilgili olarak harcadığı süre
- "Ressam portresini üç seansta tamamladı."
-
Gösterim
- "... film seansları için gruplar bir kapı aralığında kümeleşir." (Haldun Taner)
-
Aralıksız bir iş için harcanan süre
-
[isim]
Bir meslek veya sanat adamının yaptığı işle ilgili olarak harcadığı süre
- LANSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Önceleme
-
[sıfat]
Önceleme
- PRENS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan
-
Bir prensliğin başında bulunan kimse
-
Bazı ülkelerde en yüksek soyluluk unvanı
-
[isim]
Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen unvan
- İNSAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet
- "Sende insaf yok mu, adamcağız bu borcu birden verirse işi bozulmaz mı?"
-
[ünlem]
"Acı, düşün" anlamlarında bir seslenme sözü
- "İnsaf! Oraya yarım saatte gidilir mi?"
-
[isim]
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet
- HÜNSA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Er dişi
-
[sıfat]
Er dişi