İçinde nma olan 8 harfli 211 kelime var. İçerisinde NMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nma olan kelimeler listesine ya da Sonu nma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AN, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUDANMAK
-
-
[nsz]
Budama işine konu olmak
-
[nsz]
Budama işine konu olmak
- KISINMAK
-
-
[-e]
Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek
-
[-e]
Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek
- YAŞANMAK
-
-
[nsz]
Yaşama işi yapılmak
-
[nsz]
Yaşama işi yapılmak
- ZITLANMA
-
-
[isim]
Zıtlanmak işi
-
[isim]
Zıtlanmak işi
- BAĞLANMA
-
-
[isim]
Bağlanmak işi
-
[isim]
Bağlanmak işi
- ISLANMAK
-
-
[nsz]
Islak duruma gelmek
- "Pantolonları yarı bellerine kadar ıslanmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Islak duruma gelmek
- SAPLANMA
-
-
[isim]
Saplanmak işi
-
[isim]
Saplanmak işi
- YIRTINMA
-
-
[isim]
Yırtınmak işi
-
[isim]
Yırtınmak işi
- KIVANMAK
-
-
[-e]
Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak
-
[-e]
Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak
- MUMLANMA
-
-
[isim]
Mumlanmak işi
-
[isim]
Mumlanmak işi
- YARANMAK
-
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- "Vatanın hukukunu müdafaa etmek lazımken düşmana yaranmak bahanesi altında..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye, gözüne girmeye çalışmak
-
[-e]
Bir davranışla birini memnun etmek
- ÇALKANMA
-
-
[isim]
Çalkanmak işi
- "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çalkanmak işi
- IRGANMAK
-
-
[nsz]
Sallanmak, kıpırdanmak
-
[nsz]
Sallanmak, kıpırdanmak
- PUSLANMA
-
-
[isim]
Puslanmak işi
-
[isim]
Puslanmak işi
- TUTUNMAK
-
-
[-e]
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
- "Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
- "Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı."
-
[nsz]
Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
-
[nsz]
Kendi üzerine koymak, kullanmak
- "Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak."
-
Sataşmak, çıkışmak
- "... anam sabahleyin evine giden Naime adındaki kıza tutunmuş. İkisini de ağlatıncaya kadar söylemiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
- ALDANMAZ
-
-
[sıfat]
Aldatılamayan, aldanmayan (kimse)
-
[sıfat]
Aldatılamayan, aldanmayan (kimse)
- SALINMAK
-
-
[nsz]
Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
- "Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Salma işine konu olmak
- "İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. Hekime kahve pişti, getirildi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
- ZORSUNMA
-
-
[isim]
Zorsunmak durumu
-
[isim]
Zorsunmak durumu
- DADANMAK
-
-
[-e]
Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
- "Çocuk çikolataya pek dadandı."
-
Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak
- "İkinci sene plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
- HAVLANMA
-
-
[isim]
Havlanmak durumu
-
[isim]
Havlanmak durumu