İçinde nma olan 8 harfli 211 kelime var. İçerisinde NMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nma olan kelimeler listesine ya da Sonu nma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AN, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUDANMAK

  1. [nsz] Budama işine konu olmak

KISINMAK

  1. [-e] Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek

YAŞANMAK

  1. [nsz] Yaşama işi yapılmak

ZITLANMA

  1. [isim] Zıtlanmak işi

BAĞLANMA

  1. [isim] Bağlanmak işi

ISLANMAK

  1. [nsz] Islak duruma gelmek
    • "Pantolonları yarı bellerine kadar ıslanmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

SAPLANMA

  1. [isim] Saplanmak işi

YIRTINMA

  1. [isim] Yırtınmak işi

KIVANMAK

  1. [-e] Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak

MUMLANMA

  1. [isim] Mumlanmak işi

YARANMAK

  1. [-e] Bir davranışla birini memnun etmek
    • "Vatanın hukukunu müdafaa etmek lazımken düşmana yaranmak bahanesi altında..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye, gözüne girmeye çalışmak

ÇALKANMA

  1. [isim] Çalkanmak işi
    • "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

IRGANMAK

  1. [nsz] Sallanmak, kıpırdanmak

PUSLANMA

  1. [isim] Puslanmak işi

TUTUNMAK

  1. [-e] Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
    • "Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [nsz] Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
    • "Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı."
  3. [nsz] Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
  4. [nsz] Kendi üzerine koymak, kullanmak
    • "Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak."
  5. Sataşmak, çıkışmak
    • "... anam sabahleyin evine giden Naime adındaki kıza tutunmuş. İkisini de ağlatıncaya kadar söylemiş." (Memduh Şevket Esendal)

ALDANMAZ

  1. [sıfat] Aldatılamayan, aldanmayan (kimse)

SALINMAK

  1. [nsz] Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
    • "Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-e] Salma işine konu olmak
    • "İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. Hekime kahve pişti, getirildi." (Memduh Şevket Esendal)

ZORSUNMA

  1. [isim] Zorsunmak durumu

DADANMAK

  1. [-e] Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
    • "Çocuk çikolataya pek dadandı."
  2. Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak
    • "İkinci sene plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu." (Refik Halit Karay)

HAVLANMA

  1. [isim] Havlanmak durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü