İçinde nlı olan 8 harfli 85 kelime var. İçerisinde NLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nlı olan kelimeler listesine ya da Sonu nlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BARTINLI
- ...
- KALINLIK
-
-
[isim]
Kalın olma durumu
-
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut
-
[isim]
Kalın olma durumu
- NİŞANLIK
-
-
[sıfat]
Nişan için
- "Nişanlık terlik."
-
[isim]
Belirti, işaret
- "Yolun başına bir nişanlık koy da kaybolmayalım."
-
[sıfat]
Nişan için
- UZMANLIK
-
-
[isim]
Uzman olma durumu, uzmanın görevi, mütehassıslık, ihtisas
-
[isim]
Uzman olma durumu, uzmanın görevi, mütehassıslık, ihtisas
- VİCDANLI
-
-
[sıfat]
Vicdanı olan, insaflı
-
[sıfat]
Vicdanı olan, insaflı
- MERCANLI
-
-
[sıfat]
İçinde mercan bulunduran
-
[sıfat]
İçinde mercan bulunduran
- KOVANLIK
-
-
[isim]
Arılık (II)
-
[isim]
Arılık (II)
- ORGANLIK
-
-
[sıfat]
Organ olma durumu
- "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ... yargı yolu ile olur." (Anayasa)
-
[sıfat]
Organ olma durumu
- ŞANLILIK
- ...
- ELEMANLI
- ...
- KINLILIK
- ...
- KANLILIK
-
-
[isim]
Kanlı olma durumu
-
[isim]
Kanlı olma durumu
- JANJANLI
-
-
[sıfat]
Yanardöner olan
-
[sıfat]
Yanardöner olan
- HÜSRANLI
- ...
- ÇIYANLIK
-
-
[isim]
Hain olma durumu, hainlik
-
[isim]
Hain olma durumu, hainlik
- TABANLIK
-
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
-
Ayağın rahat etmesi için ayakkabı içine yerleştirilen, keçe, deri veya kumaş parçası
-
[isim]
Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça
- BATMANLI
- ...
- ALGINLIK
- ...
- AKRANLIK
-
-
[isim]
Akran olma durumu
-
[isim]
Akran olma durumu
- KARANLIK
-
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan
- "Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti." (Ömer Seyfettin)
- "Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Işık olmama durumu
- "Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz." (Haldun Taner)
- "Türkiye'nin güneşi battı, karanlığa gömüldük." (Burhan Felek)
-
Yasalara, töreye uygun olmayan
- "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)
- "Bu kadar karışık ve karanlık bir mevzuda neye istinaden, hangi ... teşhis konulabilir?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Karışık
-
[isim]
Üzüntü, sıkıntı, perişanlık
- "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan