İçinde nla olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde NLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nla olan kelimeler listesine ya da Sonu nla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANLAMLI
-
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
-
Bir şey demek isteyen, düşündürücü, manidar
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
- FONLAMA
- ...
- ANLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- "Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
-
Sorup öğrenmek
- "Dışarıdaki gürültünün sebebini anlayıver."
-
Doğru ve yerinde bulmak
- "Hani bunu anladık ama!"
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- "Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-den]
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- "Biz de onun kadar bu işten anlarız." (Haldun Taner)
-
[-den]
İyilik görmek, yararlanmak
- "Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım."
-
Sahip olmayı istemek, dileğinin yerine getirilmesini istemek
- "Yediğinden biz de anlayalım."
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- ONLARCA
-
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
-
[zarf]
Onlara göre, onların düşüncesince
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
- ANLATIŞ
-
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
- ANLAKLI
-
-
[sıfat]
Zeki
-
[sıfat]
Zeki
- ANLAŞMA
-
-
[isim]
Anlaşmak işi
- "İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı." (Haldun Taner)
-
Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant
- "Kültür anlaşması."
-
Sözleşme
-
[isim]
Anlaşmak işi
- ANLAYIŞ
-
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- "Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı." (Nurullah ataç)
- "Lütfen anlayış gösterin."
-
Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite
-
Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ
-
Hoş görme, hâlden anlama
-
Benzerlerinden ayıran özellik, konsept
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- UNLAMAK
-
-
[-i]
Una bulamak, üzerine un serpmek
-
Un bulaştırmak
-
[-i]
Una bulamak, üzerine un serpmek
- ANLATIM
-
-
[isim]
Anlatma işi
-
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade
-
[isim]
Anlatma işi
- SONLAMA
-
-
[isim]
Sonlamak işi veya durumu
-
[isim]
Sonlamak işi veya durumu
- KINLAMA
-
-
[isim]
Kınlamak işi
-
[isim]
Kınlamak işi
- ANLATMA
-
-
[isim]
Anlatmak işi
-
[isim]
Anlatmak işi
- KANLAMA
-
-
[isim]
Kanlamak işi
-
[isim]
Kanlamak işi
- YIĞINLA
-
-
[sıfat]
Çok, pek çok
- "Avrupa'dan yığınla kitap getirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok, pek çok
- BANLAMA
-
-
[isim]
Banlamak işi
-
[isim]
Banlamak işi
- ANLAMCA
-
-
[zarf]
Anlam bakımından
-
[zarf]
Anlam bakımından
- ZAMANLA
-
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- TINLAMA
-
-
[isim]
Tınlamak işi
- "Seslerindeki o küçümseyen tınlama, bakışlarının sürekli oynaklığı, başlarını şöyle geriye atışları hatta gülümseyişleri." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Tınlamak işi
- TANLAMA
-
-
[isim]
Tanlamak işi
-
[isim]
Tanlamak işi