İçinde nla olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde NLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nla olan kelimeler listesine ya da Sonu nla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANLAŞMA
-
-
[isim]
Anlaşmak işi
- "İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı." (Haldun Taner)
-
Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant
- "Kültür anlaşması."
-
Sözleşme
-
[isim]
Anlaşmak işi
- ANLAKLI
-
-
[sıfat]
Zeki
-
[sıfat]
Zeki
- KANLAMA
-
-
[isim]
Kanlamak işi
-
[isim]
Kanlamak işi
- ANLAMCA
-
-
[zarf]
Anlam bakımından
-
[zarf]
Anlam bakımından
- UNLAMAK
-
-
[-i]
Una bulamak, üzerine un serpmek
-
Un bulaştırmak
-
[-i]
Una bulamak, üzerine un serpmek
- FONLAMA
- ...
- ANLAMLI
-
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
-
Bir şey demek isteyen, düşündürücü, manidar
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
- BANLAMA
-
-
[isim]
Banlamak işi
-
[isim]
Banlamak işi
- ANLAŞIK
-
-
[isim]
Aralarında anlaşma bulunan taraflardan, kimselerden biri
-
[isim]
Aralarında anlaşma bulunan taraflardan, kimselerden biri
- KINLAMA
-
-
[isim]
Kınlamak işi
-
[isim]
Kınlamak işi
- SONLAMA
-
-
[isim]
Sonlamak işi veya durumu
-
[isim]
Sonlamak işi veya durumu
- ANLATIŞ
-
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
- ANLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- "Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
-
Sorup öğrenmek
- "Dışarıdaki gürültünün sebebini anlayıver."
-
Doğru ve yerinde bulmak
- "Hani bunu anladık ama!"
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- "Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-den]
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- "Biz de onun kadar bu işten anlarız." (Haldun Taner)
-
[-den]
İyilik görmek, yararlanmak
- "Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım."
-
Sahip olmayı istemek, dileğinin yerine getirilmesini istemek
- "Yediğinden biz de anlayalım."
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- ANLATIM
-
-
[isim]
Anlatma işi
-
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade
-
[isim]
Anlatma işi
- TANLAMA
-
-
[isim]
Tanlamak işi
-
[isim]
Tanlamak işi
- ONLARCA
-
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
-
[zarf]
Onlara göre, onların düşüncesince
-
[sıfat]
Pek çok, çok sayıda
- ZAMANLA
-
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- YIĞINLA
-
-
[sıfat]
Çok, pek çok
- "Avrupa'dan yığınla kitap getirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok, pek çok
- UNLANMA
-
-
[isim]
Unlanmak durumu
-
[isim]
Unlanmak durumu
- ÇINLAMA
-
-
[isim]
Çınlamak işi
-
[isim]
Çınlamak işi