İçinde niş olan 5 harfli 8 kelime var. İçerisinde NİŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında niş olan kelimeler listesine ya da Sonu niş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NİŞ
2 Harfli Kelimeler
İN, İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- SİNİŞ
-
-
[isim]
Sinme işi veya biçimi
-
[isim]
Sinme işi veya biçimi
- DİNİŞ
-
-
[isim]
Dinme işi veya biçimi
-
[isim]
Dinme işi veya biçimi
- GENİŞ
-
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
- "Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
- "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bol (elbise)
-
Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
- "Geniş anlamlı."
-
Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." (Atilla İlhan)
-
Çok
- "Geniş iş alanları sağlandı."
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- KİNİŞ
-
-
[isim]
Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan, kesiti kare veya dikdörtgen biçiminde kanal
-
[isim]
Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan, kesiti kare veya dikdörtgen biçiminde kanal
- NİŞAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İşaret, iz, belirti, alamet
- "Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi." (Aka Gündüz)
- "Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk."
- "Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şimdilik nişan yapacaklarmış."
-
Nişanlanma sırasında yapılan tören
- "Bizi nişana çağırdılar."
- "Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı." (Refik Halit Karay)
-
Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
- "Nişanı bozmuşlar."
-
Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
-
Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
-
Devlet nişanı
-
[isim]
İşaret, iz, belirti, alamet
- KANİŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek
- "Köpek siyah beyaz karışık uzun tüylü bir kaniş, kedi kaplan postlu, yeşil gözlü bir tekir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek
- BİNİŞ
-
-
[isim]
Binme işi veya biçimi
-
Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe
-
Yüksek aşamalı bilginlerin ve yeniçeri subaylarının giydikleri cübbe
-
Atlı alay
-
Atlı alayda giyilen giysi
-
[isim]
Binme işi veya biçimi