İçinde ng olan 5 harfli 33 kelime var. İçerisinde NG bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ng olan kelimeler listesine ya da Sonu ng ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TANGO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Özel ritimli ağır bir dans
-
Bu dansın müziği
- "Radyoda eski tangoları dinlemeyi severim."
-
Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın)
- "Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik..." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Özel ritimli ağır bir dans
- ANGUT
-
-
[isim]
Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu (Casarca ferruginea)
-
Ahmak, kaba saba
- "Bu saldırgan angutlar, kuru gürültüden başka bir şey değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu (Casarca ferruginea)
- ENGİN
-
-
[sıfat]
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
- "Bu deniz de sabahın sisi içinde engin, sınırsız bir deniz gibi görünür." (Haldun Taner)
-
[isim]
Açık deniz
- "Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
- TENGE
-
-
[isim]
Kazakistan para birimi
-
[isim]
Kazakistan para birimi
- ONGEN
-
-
[isim]
On açısı, on kenarı olan çokgen
-
[isim]
On açısı, on kenarı olan çokgen
- ANGIÇ
-
-
[isim]
Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat
-
[isim]
Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat
- MANGO
-
Kelime Kökeni : Portekizce
-
[isim]
Hint kirazı
-
[isim]
Hint kirazı
- SÜNGÜ
-
-
[isim]
Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
- "Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak." (Atilla İlhan)
-
Mezar başına nişan olarak dikilen sırık
-
Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk
-
Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk
-
[isim]
Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
- DÖNGÜ
-
-
[isim]
Kısır döngü
-
[isim]
Kısır döngü
- ÇINGI
-
-
[isim]
Kıvılcım
-
Parça, zerre
-
[isim]
Kıvılcım
- DİNGİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir çifte kürekli küçük patalya
-
[isim]
Bir çifte kürekli küçük patalya
- MANGA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
On kişilik asker birliği
- "Ormanın kıyısından dönen yoldan, neredeyse bir manga silahlı adam çıktı." (Necati Cumalı)
-
Savaş gemilerinde deniz erlerinin yattığı koğuş
-
[isim]
On kişilik asker birliği
- ENGEL
-
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
- "Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk." (Haldun Taner)
- "Yabancı gitmek isteyince ikisi birden engel oldular." (Nezihe Araz)
-
Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
-
Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
-
Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
-
Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
- KONGO
- ...
- BENGİ
-
-
[sıfat]
Sonu olmayan, hep kalacak olan, ölümsüz, ebedî
-
[sıfat]
Sonu olmayan, hep kalacak olan, ölümsüz, ebedî
- YENGE
-
-
[isim]
Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı
-
Bir erkeğin kendi karısından söz ederken kullandığı ad
- "Biz şimdi yenge ile bir Köroğlu bir Ayvaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
Kadınlar için söylenen bir seslenme sözü
-
Düğünde geline kılavuzluk eden kadın
-
[isim]
Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı
- ANGIN
-
-
[sıfat]
Ünlü, anılmış, meşhur
-
[sıfat]
Ünlü, anılmış, meşhur
- SUNGU
-
-
[isim]
Bir büyüğe sunulan armağan
-
Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış
-
[isim]
Bir büyüğe sunulan armağan
- YONGA
-
-
[isim]
Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga
- "Ağaç yongası. Demir yongası."
-
Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken bir malzemeden yapılmış ince bir dilim, çip
-
[isim]
Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga
- BİNGİ
-
-
[isim]
Kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri
-
[isim]
Kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri