İçinde net olan 9 harfli 36 kelime var. İçerisinde NET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında net olan kelimeler listesine ya da Sonu net ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NET, TEN
2 Harfli Kelimeler
EN, ET, NE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇDENETİR
-
-
[isim]
Güvenlik amacıyla bina girişlerinde bulunan, bedendeki veya çantaların içindeki silah, bıçak vb. tehlikeli eşyaların belirlenmesini sağlayan aygıt
-
[isim]
Güvenlik amacıyla bina girişlerinde bulunan, bedendeki veya çantaların içindeki silah, bıçak vb. tehlikeli eşyaların belirlenmesini sağlayan aygıt
- NETİCETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonuç olarak
-
[zarf]
Sonuç olarak
- FONETİKÇİ
-
-
[isim]
Ses bilgisi ile uğraşan, ses bilgisi uzmanı
-
[isim]
Ses bilgisi ile uğraşan, ses bilgisi uzmanı
- ZANNETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Sanmak
- "O kapalı zannettiğiniz ufuk birdenbire açılır." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Sanmak
- LANETLEME
-
-
[isim]
Lanetlemek işi
-
[sıfat]
Lanetlenmiş
- "Ben, yalnız, evsiz barksız, anasız babasız bir serseri değildim. Yurdu yad ellere geçmiş, bayrağı yırtılmış, milleti perişan olmuş, yeryüzünde ne idiği belirsiz, bir garip insan, bir lanetleme idim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Lanetlemek işi
- YÖNETİLME
-
-
[isim]
Yönetilmek işi
-
[isim]
Yönetilmek işi
- NETİCESİZ
-
-
[sıfat]
Sona ulaşmayan, sonuçsuz
- "Sizi şu neticesiz hevesten vazgeçirmek için tehlikeyi göze aldım, geldim." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Sona ulaşmayan, sonuçsuz
- DENETİŞİM
- ...
- MİNNETSİZ
- ...
- TIYNETSİZ
-
-
[sıfat]
Kötü huylu
-
[sıfat]
Kötü huylu
- DENETİMCİ
-
-
[isim]
Denetim işini yapan kimse
-
[isim]
Denetim işini yapan kimse
- MUKARENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşma, kavuşma, bitişme
-
Yakınlık
-
[isim]
Yaklaşma, kavuşma, bitişme
- MİNNETTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kimse, gönül borçlusu
- "Beni de aranıza aldığınıza minnettarım." (Haldun Taner)
- "Kendine minnettar kalan ahalinin elleri üzerinde geziyor." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kimse, gönül borçlusu
- SÜNNETSİZ
-
-
[sıfat]
Sünnet edilmemiş olan
-
[sıfat]
Sünnet edilmemiş olan
- MESNETSİZ
-
-
[sıfat]
Dayanağı olmayan
- "Mesnetsiz iddialarla bir sonuç alınmaz."
-
[sıfat]
Dayanağı olmayan
- CENNETLİK
-
-
[isim]
Öldükten sonra yerinin cennet olacağına inanılan kimse, cennetmekân
-
[isim]
Öldükten sonra yerinin cennet olacağına inanılan kimse, cennetmekân
- KİŞNETMEK
- ...
- MİHNETSİZ
-
-
[sıfat]
Sıkıntısız, eziyetsiz
-
Emek verilmeden elde edilen
- "Mihnetsiz aş, ya karın ağrıtır ya baş"
-
[sıfat]
Sıkıntısız, eziyetsiz
- KLARNETÇİ
-
-
[isim]
Klarnet çalan kimse
-
[isim]
Klarnet çalan kimse
- DENETİLME
-
-
[isim]
Denetilmek işi
-
[isim]
Denetilmek işi