İçinde neme olan 26 kelime var. İçerisinde NEME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında neme olan kelimeler listesine ya da Sonu neme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

BİLİNEMEZCİLİK

12 Harfli Kelimeler

BİLİNEMEZLİK

11 Harfli Kelimeler

BİLİNEMEZCİ, DENEMECİLİK

10 Harfli Kelimeler

DÖNEMEÇSİZ

9 Harfli Kelimeler

BİLİNEMEZ, DÖNEMEÇLİ

8 Harfli Kelimeler

ÇİĞNEMEK, DENEMECİ, KİŞNEMEK, KÖHNEMEK, KÜRNEMEK

7 Harfli Kelimeler

ÇİĞNEME, DENEMEK, DÖNEMEÇ, ESNEMEK, KİŞNEME, KÖHNEME, KÜRNEME, MENEMEN, TÜNEMEK

6 Harfli Kelimeler

DENEME, ENEMEK, ESNEME, TÜNEME



5 Harfli Kelimeler

ENEME


Kelime bulma makinesi

E E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

EMEN

3 Harfli Kelimeler

MEN, NEM

2 Harfli Kelimeler

EM, EN, ME, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BİLİNEMEZCİLİK

  1. [isim] Bilginin bağıntılı olduğuna ve bundan dolayı salt olmadığına inanan öğreti
  2. Tanrı'nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğreti, laedriye, agnostisizm

BİLİNEMEZLİK

  1. [isim] Bilinemez olma durumu

DENEMECİLİK

  1. [isim] Deneme yazarlığı, deneme yazma işi

BİLİNEMEZCİ

  1. Bilginin bağıntılı olduğuna inanan (kimse)
  2. Tanrı'nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğretiyi benimseyen (kimse), laedri, agnostik

DÖNEMEÇSİZ
...
DÖNEMEÇLİ
...
BİLİNEMEZ

  1. [isim] İnsan aklıyla bilinemeyen şey

DENEMECİ

  1. [isim] Deneme yazarı
    • "Nerede o eski denemeciler, ağızlarından bal damlayan söyleşiciler?" (Tomris Uyar)

KİŞNEMEK

  1. [nsz] At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
    • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)

ÇİĞNEMEK

  1. [-i] Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek
    • "Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek
    • "Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Uyulması gereken kural veya yasaya uymamak
  4. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak
    • "Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Egemenliği altına almak, hükmetmek
    • "On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)

KÖHNEMEK

  1. [nsz] Eskimek, modası geçmek
  2. Geçersiz bir duruma gelmek, çağ dışı kalmak

KÜRNEMEK

  1. [nsz] Hayvanlar sıcağın veya soğuğun etkisiyle birbirine sokulup toplanmak

ESNEMEK

  1. [nsz] Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
    • "Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim." (Ahmet Haşim)
  2. Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
    • "Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş." (Refik Halit Karay)
  3. Bollaşıp genişlemek

KÖHNEME

  1. [isim] Köhnemek işi

TÜNEMEK

  1. [nsz] Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
    • "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara, şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak
    • "Athena, gidip taburelerden birine tünedi." (Atilla İlhan)

MENEMEN

  1. [isim] Yumurta, soğan, yeşilbiber ve domatesle yapılan bir yemek

KÜRNEME

  1. [isim] Kürnemek işi

ÇİĞNEME

  1. [isim] Çiğnemek işi

DENEMEK

  1. [-i] Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
  2. Bir işe, başarmak amacıyla başlamak, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek
    • "Ayağa kalkarak üç adım ötedeki musluğa kadar gitmeyi denedi." (Peyami Safa)

DÖNEMEÇ

  1. [isim] Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj
    • "Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim." (Aka Gündüz)
  2. Bir durum, tutum, davranış ve düşüncedeki aşama

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü