İçinde nem olan 6 harfli 13 kelime var. İçerisinde NEM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nem olan kelimeler listesine ya da Sonu nem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MEN, NEM

2 Harfli Kelimeler

EM, EN, ME, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NEMCİL

  1. [sıfat] Nemden ve nemli yerden hoşlanan (bitki), higrofil

ŞEBNEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çiy

TÜNEME

  1. [isim] Tünemek işi

ÇİĞNEM

  1. Çiğnemlik

ESNEME

  1. [isim] Esnemek işi
    • "Mahmur, esnemelerle dolu bir sesle, tanıdık adları sıraladı." (Atilla İlhan)

DENEME

  1. [isim] Denemek işi, sınama, deneyim, tecrübe
    • "Bunun deneme olduğunu müdürden başka kimseye söylemediği için ilk deneme fabrikayı birbirine kattı." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan
  3. Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü
    • "Öykülerimde, denemelerimde beni yazmaya iten yüreğimin taşmasıdır." (Necati Cumalı)

KAKNEM

  1. [sıfat] Çirkin, huysuz
    • "Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ..." (Tarık Buğra)
  2. Kuru, sıska

ENEMEK

  1. [-i] İğdiş etmek

ANEMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kansız
    • "Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır." (Haldun Taner)

ÖNEMLİ

  1. [sıfat] Önemi olan, mühim, ehemmiyetli
    • "Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz." (Tarık Buğra)

ANEMON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dağ lalesi

NEMRUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yüzü gülmez, acımaz, can yakıcı

SİNEMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
  2. Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı
    • "Bir haber bırakıp mahallenin sinemasına girdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde
    • "Sinemanın zevkimizi dışarıdan idare ettiği devirde yaşıyoruz." (Hasan Âli Yücel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü