İçinde ne olan 9 harfli 305 kelime var. İçerisinde NE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ne olan kelimeler listesine ya da Sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEPHANECİ
-
-
[isim]
Kara, deniz ve hava birliklerinde cephanelik görevlisi veya sorumlusu olan kimse
-
[isim]
Kara, deniz ve hava birliklerinde cephanelik görevlisi veya sorumlusu olan kimse
- ŞENELTMEK
-
-
[-i]
Şenelmiş duruma getirmek, meskûn kılmak
- "Fakat bu havalar böyle giderse zor şeneltiriz biz bu sergiyi. Şu anda dışarıda lapa lapa kar yağıyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-i]
Şenelmiş duruma getirmek, meskûn kılmak
- CENNETLİK
-
-
[isim]
Öldükten sonra yerinin cennet olacağına inanılan kimse, cennetmekân
-
[isim]
Öldükten sonra yerinin cennet olacağına inanılan kimse, cennetmekân
- DİSİPLİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- NEZRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Adamak
-
[-i]
Adamak
- MAPUSHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cezaevi
- "Mapushane çeşmesi yandan akıyor yandan." (Halk türküsü)
-
[isim]
Cezaevi
- KONNEKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Demir yollarında fren kumanda kollarını dingilin üzerine bağlayan ve her iki ucunda kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça veya düzen
-
[isim]
Demir yollarında fren kumanda kollarını dingilin üzerine bağlayan ve her iki ucunda kumanda kolunun girmesine uygun deliği bulunan parça veya düzen
- MECNUNANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çılgın gibi, çılgınca olan
- "O anda zihnimden mecnunane bir fikir geçiverdi..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Mecnunca
-
[sıfat]
Çılgın gibi, çılgınca olan
- SİMULTANE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Aynı anda olan
- "Simultane tercüme."
-
[sıfat]
Aynı anda olan
- YÖNELTMEK
-
-
[-i]
Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek
-
Birine veya bir şeye doğru bakmak
- "Bakışlarını ona yöneltti."
-
Birine bir şey söylemek, tevcih etmek
- "Yine ünlü kişiler çeşitli konularda konuşur, ardından dinleyiciler onlara sorular yöneltirlerdi." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek
- GÖZENEKLİ
-
-
[sıfat]
Gözenekleri olan
-
[sıfat]
Gözenekleri olan
- MUSLİHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Barışçı bir yolla
-
[zarf]
Barışçı bir yolla
- GÖRENEKÇİ
-
-
Göreneklere bağlı kimse
-
Göreneklere bağlı kimse
- FİLOGENEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Soy oluş
-
[isim]
Soy oluş
- FONETİKÇİ
-
-
[isim]
Ses bilgisi ile uğraşan, ses bilgisi uzmanı
-
[isim]
Ses bilgisi ile uğraşan, ses bilgisi uzmanı
- SÜNNETLİK
-
-
[sıfat]
Sünnet için hazırlanmış olan
-
[sıfat]
Sünnet için hazırlanmış olan
- KARASİNEK
-
-
[isim]
Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir eklem bacaklı türü (Stomoxys calcitrans)
-
[isim]
Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir eklem bacaklı türü (Stomoxys calcitrans)
- KESTANECİ
-
-
[isim]
Kestane kebabı yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kestane kebabı yapan veya satan kimse
- NEPTÜNYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 93, atom ağırlığı 239 olan, uranyumun nötronlarla bombardımanından yapay olarak elde edilen, radyoaktif bir element (simgesi Np)
-
[isim]
Atom numarası 93, atom ağırlığı 239 olan, uranyumun nötronlarla bombardımanından yapay olarak elde edilen, radyoaktif bir element (simgesi Np)
- BABİLHANE
- ...